23 Eylül 2011

Yasemin 7 Yaşında - Bölüm 2



Yasemin burada, kendi ortamımızda, arkadaşlarıyla kutlanmamış bir doğum gününü, kabul edemedi. Yıllardır hayaliydi, bir havuz partisi istedi. Ağustos ayı için yer bulamadım, Eylülde de havaya güven olmaz dedim, ama içinde de ukte kalmasın istedim. İptal etme hakkı da vermediklerinden,  o güne kadar içim içimi yiyeceğini bile bile, gerekli düzenlemeleri yaptım. Kendi kendime, yağmur yağsa bile eğleneceğiz diyerek, ya kimse gelmez de kızım üzülürse diye endişelenerek, yine de birkaç dostumuzun en azından bizi yüzüstü bırakmayacağına güvenerek…




Kötü haber çabuk geldi! Cayır cayır yaz sıcakları ortasında birgün, hava bozacak dendi! O da bilin bakalım hangi gün? Biz bunu tersine çevireceğiz, pozitif düsünün ve lütfen lütfen Allah'ım, bize güzel bir gün gönder…deyin diye her fırsatta tekrarlattım kızlara. Biz buna lütfen lütfen sihiri diyoruz kendi aramızda. Birşey olmayınca başlıyoruz, "please, please , please…."  ve oluyor….

Gün yaklaşıpta, hava durumu raporları değişmeyince, benim dahi ümidim kırıldı bir zaman. Hatta kızları suçladım, yeterince dua etmediniz galiba, ciddiye almıyorsunuz bu işi! Ettik ama Tanrı bizi duymuyor, dedi Defne. Allah her yerde, herkesi aynı anda duyabilir, bizim dileğimizi yerine getirmek istemiyor, dedi Yasemin. Ya da dedim, bizim için bildiği daha iyi birşey var!

Bir gece önce, hava ısısı dramatik bir şekilde düstü, rüzgarlar esmeye başladı. Ertesi gün, gri bir güne uyandık! Pozitif kalmaya kararlıydık, bizim için iyi birşey var bunda dedik! Hem yaz mevsimi için soğuk bir gün, kış için bayağı sıcak bir gün. Hem ben kimseyi hava yüzünden böyle bir günde yolda bırakmadım. "Ne ekersen, onu biçersin!"  babamın bana en büyük öğüdü ya, ben de kötü birşey biçmeyeceğim biliyorum. 

Pozitif düşüncenin gücüne bulutlarda dayanamadı, nazlanarak öğlen saatlerinde ayrılmaya başladılar. Üstelik yerlerini bunaltmayan, sımsıcak bir havaya bırakarak. Neticede bize, havanın kapalı olmasından kaynaklanan, normalde çok kalabalık olması beklenen tenha bir havuzda, bal gibi bir havada, değer vermeyi bilen sımsıcak 80 civarı dostumuzla, unutamadığımız bir parti kaldı. 

Nice güzel günlere, partilere, yaşlara bebeğim. Gücüm yettiği kadar, hayallerini yerine getirmeye çalışacağım. Ta ki senin gücün kendininkileri gerçekleştirmeye yetinceye kadar. Muhtemelen daha ötesine kadar…Her zaman söylediğim gibi, iyiki bizi seçtin, iyiki sen bizim kızımızsın…Kimse senin gibi olamaz, çünkü çok özelsin. (Her bir birey gibi…)

1 yorum:

  1. Düsünceler olaylari cagiristirira guzel bir ornek, Yaseminim adina ve senin adina cok sevindim tatlim. Havuz müthis guzel gorunuyor, yazdiklarin ise icimi kabartti. İyiki Yasem anne olarak seni secmis ve iyiki var/varsiniz. Saglikla nice uzunnnnn yillar var olmayi diliyorum hepimiz icin.

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...