29 Eylül 2007

Lindsay Dogal Yasam Muzesi


Bugun cocuklari Walnutcreek'deki Dogal Yasam muzesine goturduk. Kaliforniya vahsi hayatini gosteren, kucuk bir kasaba muzesi. Muze ama aslinda gosterimde olan hayvanlarin cogu canli. Amerika'nin en sevdigim ozelliklerden birisi, bu tur yerlerin mutlaka cocuklara yonelik akivitelerinin de olmasi. Burada cocuklarin uzerine ozellikle egilinmis.


Daha giriste, Yasemin'in eline, uzerinde muzede gosterimde olan hayvanlarin cizgi resimleri olan, bir kagit verdiler. Yasemin'in muzede gordugu her hayvani bu resimlerin uzerine isaretlemesi bekleniyordu. Cok pratik bir yaklasimla, muze bir anda inter aktif hale gelmis cocuklar icin. Iceride bir suru cocuk, ellerinde kagitlariyla, ciddi ciddi notlarini aliyorlardi. Benim 3 yasindaki kizimin orada bulunma amaci bir anda degisti, isini cok cidddiye aldi ve muzede bulundugu surece bu kagidi isaretlemek hayatinin amaci haline geldi.


Yasadigim heryerin dogal hayat muzesine giderim ben. Bu bana o bolge icin bir aidiyet kazandiriyor, cevremde gordugum ya da gorebilecegim seylere hazirliyor. Nedense birtek Kaliforniya'da simdiye kadar gitmis degildim ki Amerika'da en uzun yasadigimiz yer. Sanirim yeterince bildigimi dusundum, yanilmisim. Ayi ve dag aslani saldirilarina zaman zaman rastliyoruz yerel haberlerde. Ureme mevisiminde cingirakli yilanlara yaklasmamak konusunda da uyariliyoruz. Sincaplar,tavsanlar ve geyikler heryerde. Rakunlari ve kokarcalari malesef cokca yollarda ezilmis halde goruyoruz. Bahcede otururken sik sik uzerimden bana degercesine ucan kartallar yuregimi hoplatiyor. Yuruyus parkurumuzda yasayan ve girisde koca bir levha ile surulere lutfen yaklasmayin, kopeginizi baglayin uyarisindan ve gece ulumalarindan cakallari da biliyoruz. Tarantula'nin ve Karadul orumceginin yasama alanlarindan birisinin burasi oldugunu bilirim cokca izledigim belgeselerden. Bunlarin yaninda, bahcemde karsilastigim ve birsok kere cussesi nedeni ile acaba bocek degil de baska bir dunya disi yaratik olabilir mi diye dusundugum boceklerin, doga bilimcileri tarafindan bilindigini ve adlarinin oldugunu bilmek beni rahatlatti. Yine simdiye kadar gormedigim canlilarin varligindan da bizi haberdar etti. Muze gezilerinin en guzel yani da bu. Konusu ne olursa olsun, hem cocuklar hem de biz yetiskinler icin ogretici bir eglence. Cocuga hayati kitaplardan ogretmek yerine, canli olarak gorebilecegi bir yere goturmek, zaten organize edilmis bilgileri aktarmanin kolayligi, kucuk beyinlerin urettigi yorumlarini dinleyerek hayata bir kere daha baska acidan bakmak ve yeniden herseye heyecanla yaklasmak, tilki gordugunde el cirpmak, cakal kurkune nihayetinde olu bir hayvandir hem kimbilir kac kisi dokumusdur demeden yanagini yaslamak... Tum bunlari yasayinca bugun, cevredeki muzelerin listesini cikarip bir programa koymaya karar verdim.


Muze kucuk ama cok verimliydi. Ustelik buyuk muzelerin kalabaligindan uzak cok samimi bir topluluk vardi. Cocuklu gezi icin bu muzenin en guzel yanlarindan birisi de, herseye dokunulabilmesi. Hemen her hayvanin kurk ornegi vardi. Baykus dahil bir dolu hayvana dokunmus gibi olduk. Alt kata cocuklar icin tahtadan buyuk hayvan puzzle'lari konmusdu, ben Defne'yi doyururken Yasemin ile babasida puzzle yaptilar. Sonra Yasemin elindeki kagidin ustundeki tum hayvanlari isaretleyemedigini farkedip tekrar yukari cikmak istedi. Biz gezimiz bitti diye dusunurken kendimizi yine baslangic noktasinda bulduk. Girisde farkettigim, zaman kaybetmemek icin soylemedigim cocuk oyun ve kesif odasini isaret ederek muzeyi tekrar turlamakdan kurtulduk.


Cocuk kesif odasi da, muzenin diger bolumleri gibi, cok yaraticiydi. Bir suru veterinerlik ve bilim seti oyuncaklari ile cocuklar gene oyuncak olan bocekleri, surungenleri ve hayvanlari inceliyorlardi. Hayvanlarla ilgili bir dolu kitabida unutmamislar, kucuk sanatkarlar icin bir koseye de cesitli bocek kaliplari ve boyama setleri koymuslardi. Kucuk akvaryumlarda tarantula, walking stick gibi ilgi cekici bocekler vardi. Hatta kucuk bir ev verandasi mizanseni yaratilmis, evin hemen disinda rastlanabilecek sekilde hayvanlar yerlestirilmis, cocuklarin bunlari bulabilmesi icin cop tenekesi doseme alti gibi yerlere saklanmislardi(muhtemelen gercekde de boyle zaten.)


Bizim icin tum aile fertlerinin memnun ayrildigi nadir gezilerden birisi oldu. Genis ve ferah oldugu icin dort aylik kizim bile mutluydu. Muzenin sunumu kisa ve ozlu oldugu icin cok dolasmakdan ve karisiklikdan hoslanmayan babamiz, aktiviteden cok hoslanan uc yasimdaki kizim ve aile fertlerinin mutlu olmasiyla mutlu olan ben, memnun ayrildik muzeden. Ben bu muzeyi bir oyun grubu aktivitesi olarak kafama yazdim. Bu arada bu muzeden bana kalan bir guzel fikirde bundan sonra gittigim muzelerin girisinde, muze brosurunu alip bir kalemle Yasemin'e tutusturmak olacak. Brosurde sergilenen nesneleri muzede bulmak, eminim ilgisini hep uyanik tutacak.

28 Eylül 2007

Ayin Sozu

"Cocugunuzun cozebilecegi hicbir problemi siz onun icin cozmeyin. Bu iki taraf icinde en iyisi olacakdir."

(Harrison Melissa, Harrison H.Harry, "Mother to Daughter:Shared Wisdom from the Heart")

Emzirenler Icin

Anne sutu konusunda hicbir zaman rahat olamadim. Malesef birincide de ikincide de yeterli olmadi sutum. Oysa ilk kizima hazirlanirken, bir suru dersin yaninda, emzirme dersi de almisdim. Onemli bir fiziksel problem olmadikca, her annenin sutu bebegine yeter, demislerdi. Yetmedi. Kizim kilo almak yerine, vermeye baslayinca, bir kac kere emzirme uzmaniyla calisdik ama sorunumuz cozulemedi. Sonunda doktor emriyle mamaya basladik.


Ikincide daha hazirlikliydim boyle bir problem olacagina. Ilkinden cok daha basariliydi ama yinede ekstra mamaya basvurmak zorunda kaldikca hem uzuldum, hem de bulabildigim tum makaleleri tekrar gozden gecirdim. Genel olarak dinlenmek, morali yuksek tutmak ve bol sivi almak ve de sik sik emzirmek, pompalamak disinda yeni bir oneri, resmi olarak arastirilmamis oldugundan yokdu. Ben de annelik forumlarini gezip insanlarin tecrubelerini ogrenmeye calisdim. Aklima yatan, benimde denedigim yontemleri paylasmak istedim.



Bira Mayasi : Ben direk bira mayasi haplari yerine (bunlardan gunde 7-8 adet almak gerekiyormus cunku), bana icimi daha kolay geldigi ve de sevdigim icin, alkolsuz bira kullandim. Bu biralari Amerika'da belli basli supermarketlerde bulmak mumkun. Bana tavsiye eden arkadasimda faydasini gordugune inaniyor, ben de.


Yulaf : Ara ara yulaf ogunleri duzenlemem bundan.


Isirgan otu ve cemen(fenugreek) : Bunlari tek tek iceren bitkisel ilaclar oldugu gibi, birlikde satilanlarida var. GNC'de ya da organik urun satan marketlerde var. Ben ilk baslarda bunlari da iceren bir urun olan More Milk Plus'in hapini ve cayini kullanmisdim. Faydasini gordugumu dusunuyorum.


Anne tavsiyesi bulgur: Gaz problemi nedeni ile bebegin sindirim sisteminin zayif oldugu ilk haftalar da kullanilmasini tavsiye etmem.


En sevdigim yontemse bebeginizi sessiz bir ortamda, ten temasi yaparak (ne kadar ciplak olursaniz ikinizde o kadar iyi) ve sevdiginiz seyleri hayal ederek emzirmek. Ben her emzirmeden once onun boynunu bol bol koklar, gulen yuzune bakar oyle baslarim. Gogus sutu daha rahat birakiyor. (Pompalarken test ettim, resimlerine bakarsam cok daha fazla sut aliyorum.)

26 Eylül 2007

Sabah Halleri




Sabahlari hicbir zaman uykumu alip, kendiligimden uyanmiyorum artik. Bidiklardan biri mutlaka benden once uyaniyor ve bu butun evin bir anda karismasi anlamina geliyor. Biri uyanirken, digerini de uyandirmayi basariyor cunku.


Genel cabam odalari toplamadan asagi inmemek, aksi takdirde yukari ve asagi bir cok turlar yapmam gerekiyor. Once Yasemin'i bir sekilde oyalarken, Defne'nin karnini doyuruyorum. Sonra Defne'yi mutlu yatagina yatirip, sabote etmemesi icin Yasemin'i islerime ortak edip, yataklari ve genel daginikligi topluyorum. Defne'yi ve asagi inecekleri kucaklayip, Yasemin'ide bacagima yapistirararak ( Defne gibi kucagimda indirmedigime zaten halen fena bozuluyor.) asagi kata yumusak bir gecis yapiyorum.


Genellikle kahvaltidan once 10 dakikalik kisa bir cimnastik aktivitemiz oluyor. Defne'ye de yattigi yerde yaptiriyorum. Sonra onu zip zipina koyuyoruz,bizi seyrediyor. Sofraya hep birlikde oturuyoruz. Kahvaltimiz klasik Turk kahvaltisi degil. Donusumlu olarak, tost, gozleme, krempeynirli bagel yiyoruz. Bugun bir degisiklik yapip yulaf pisirdik. Yulafi hazirlarken Yasemin sutu dokmeme yardimci oldu, tarcini ve bali da ekledi. Kasiklari da artik kendiliginden cikarip sofraya dizebiliyor. Yulafi birlikde hazirladigimiz icin, pek sevmediyse de sonuna kadar yedi. Hatta son lokmalari yutabilmek icin bol bol su icmek zorunda kaldi.Defne'nin Bumbo denilen 3 aylikdan beri oturmasini saglayan bir oturagi var. Onu masanin ustune yerlestirip Defne'yide icine yerlestirince bizden biri oluyor. Henuz yiyemiyor ama izleyerek ilk egzersizlerini yapiyor.



Ben sofrayi toplarken Yasemin'e de aktivite yaptiriyorum. Bu kimi zaman benim icin sekiller cizmesi, kimi zaman puzzle, kimi zamanda cikartma yapistirma oyunu oluyor. Ben Defne'yi ikinci kere emzirmeye hazir hale geldigimde, Yasemin'e de hergun duzenli kaydettigim cocuk programlarini aciyorum. Boylece istedigimiz programi, bize uygun zamanda izleyebiliyoruz.



Sabah saatleri benim en sevdigim saatler. Hem benim enerjim yuksek, hem de ufakliklar daha isbirlikci bir modda oluyorlar. Bana da bunu en verimli sekilde degerlendirmek kaliyor.

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...