19 Mayıs 2010

Bahar Aktiviteleri

Burada oldukça soğuk ve bol yağışlı bir bahar geçiriyoruz. Bahar bu sene gelmemekte ısrarlı.Oysa daha baharın ilk günü başlamıştık biz onu kutlamaya.

Bahara girerken, değişiklik olsun diye, Nevruz’u kutladık bu sene. Çok eskilerden beri, atalarımız, yeni yıl bayramı olarak kutlarmış Nevruz’u. Bir çok Türk topluluğu halen böyle yapıyor. Yeni yılın baharla başlaması da çok mantıklı gerçekten, yeni bir uyanış, yeniden canlanış, her şey baharla başlamıyor mu? Bu nedenle Nevruz’u buradaki paskalya kutlamasıyla birleştirdik. Çünkü iki adette de benzerlikler var. Yumurta boyamak , yumurtanın başlangıcın sembolü olması gibi… 21 Mart günü, birkaç arkadaşımızı davet ettik. Çocuklar için bir yumurta avı hazırlamıştım. Bu defa değişiklik olsun diye, gece avı yaptırdım, fosforlu yumurtalar almıştım. Yumurta avından önce, biz büyükler bahçede ateş de yaktık, üzerinden de atladık. Baharın gelişini, bildiğimiz her adette kutladık.

Bir bahar geleneği olarak, her yıl kızlara yumurta boyatırım. Genelde bir küçük parti yapıp, arkadaşlarıyla boyardık, hatta geçen sene Türkiye’de idik, adeti yine de bozmadık, oradaki arkadaşlarıyla toplanıp boyamıştık. Hatta ben götürdüğüm boya setini kaybedince, akıllı arkadaşım gıda boyasını önermişti de, çocukların hayal kırıklığına uğramasını, son anda önlemiştik. Her sene farklı bir teknik deniyoruz, bu sene fırçayla boyanacak boyalardan aldım, üstüne simde doktuk, çok hoşumuza gitti. Yılda bir kere yaptığımız, küçük, yaratıcı ve eğlenceli bir aktivite bu.


Bu bahar, yeşillenen doğayı gözlemleyebilmek için, uzun araba sürüşleri yaptık kızlarımla. Çiftliklerin yanlarından geçerken atları, inekleri, koyunları selamladık. Onların aklına uyup, gökkuşağı avına bile çıktık, bir gün tam 4 tane saymayı başardık.

Sonra, bahar olup da uçurtma uçurmamak olmaz dedim, hayatında hiç uçurtma uçurmamış ben, hayatında hiç uçurtma uçurmamış eşime uçurtma aldırdım. Uçurtmamızı monte edip, ilk elverişli havayı bekledik. Kolay gelmedi, ama gelince fırsatı kaçırmadık ve hepimiz hasta olduğumuz halde, uçurtmamızı kapıp parka koştuk. Ondan beride arada deniyoruz, henüz uçuruyoruz diyemeyeceğim, uçurtmanın yerdeki saatleri havadaki saatlerinden çok oluyor bir şekilde, gene de ailecek yaptığımız neşeli bir aktivitemiz oldu. Uçurtmaya laf dinletemediğimizde, rüzgarı suçlayıp, top pesinde koşuyoruz.

Bu sene diğer bir telaşımız, Yasemin’in bisiklete binmeyi öğrenmesi. Küçük bisikletinde çalışmasının doğru olacağına karar vermiştim. Geçenlerde yardımcı tekerlikleri çıkardım. Birkaç uğraşıdan sonra dengesini sağlamayı başardı. Ben de söz verdiğim üzere, dün yeni büyük bisiklet aldım ona. Bu da çok büyük geldi, düşme korkusunu üzerinden atamadı henüz. Onun küçülen bisikletine göz diken Defne’nin heyecanı da çok hoş. Bir gayret, ilk oturuşta başardı kontrolü eline almaya.

Bahar gelince mutlaka tebeşir ve balon yapmak için köpük stokumuzu da yenilerim. Bu iki aktivite her zaman bir boşluğu doldurabilir. Eğer hava güzelse ve uzun uzadıya bir aktivite yapacak vakit, hal yoksa, garajın kapısını açıp, ellerine tebeşirlerini veriyorum. Her yeri küçük resimleriyle doldurana kadar bırakmıyorlar, sonra köpük peşinde koşuyorlar. Bu kolay ve eğlenceli iki aktivite her zaman elimin altında.

Biz elimizden geleni yaptık bahar, hadi son 2 haftan, sende göster artık kendini!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...