25 Eylül 2010

Okulda Başarılı Olmaları İçin Çocuklarımızı Duygusal Olarak Nasıl Destekleyebiliriz




Yukarıda gördüğünüz başlık, dün Yasemin’in okulunda katıldığım bir seminerin konusuydu. Kolayca kullanabileceğimiz bir iki yöntemden bahsettiler.

2 saatlik bir seminerdi, ben özet halinde benim en ilginç ve yapılabilir bulduklarımdan bahsedeyim.

Başlangıçta biraz beyin hakkında biyolojik bilgiler verdi konuşmacı. Konuyu anlamak açısından çok yardımcıydı. Kısaca beynin orta bölgesi ( Limbik Sistem) duygularımızı yönetiyor, uzun zamanlı hafızamız burada depolanıyor. Yüze yakın bölümü (Prefrontal Kortex) kısa zamanlı bilgileri depoluyor,dikkat, neden sonuç iliksisi, kontrol bu bölgede gerçekleşiyor, kısaca aktif öğrenme burada oluyor. Eminim bu bölümlerin sayfalarca anlatılabilecek bir sürü özelliği vardır ama benim için çarpıcı olan; Limbik Sistem, olumsuz duygularla dolduğunda, prefrontal kortex’in kendini fiziksel olarak kapatıyor olması. Yani korkarken, kendinizi güvende hissetmezken, kendinize güvenmezken öğrenemiyorsunuz. Fiziksel olarak mümkün değil. O zaman çocuklarımızın aktif bir öğrenme yapabilmesi için, duygularının dingin, sakin, huzurlu olması gerekiyor.

Seminerde çocukların olumsuz duygularını bertaraf edebilmek için iki yöntemden bahsedildi:

1- Dinlemek: Hiç yorum yapmadan, bölmeden, çocuğunuz rahatlayana kadar dinliyorsunuz. Onu anladığınızı ve sevdiğinizi gösteriyorsunuz.

Diyelim ki çocuğunuz ev ödevini yapmak istemiyor, mızıldıyor, ağlıyor, şikayet ediyor. Ona ödevini yapması gerektiğini gerekçelerini anlatıyorsunuz, ama o sizi dinlemek istemiyor, daha çok huysuzlanıyor, bir olay çıkarıyor. O zaman oturup neden yapmak istemediğini soruyorsunuz, onu gerçekten önemsediğinizi ve onun için üzüldüğünüzü gösteriyorsunuz. Belki konuyu anlamadı, belki öğretmeni onu olumsuz eleştirdi, kendine güvenini kaybetti, belki korkuyor ve siz onun hayatta güvenebileceği tek kişisiniz. Onun size bağırıp çağırması aslında sizden, ona yardım edebileceğini düşündüğü tek kişiden, yardım istemesi feryadı. Onu dinleyerek, sonrasında akıl vererek onun olumsuz duygularından kurtulmasını sağlıyorsunuz. Neticede kapanan öğrenme bölümünü yeniden açıyorsunuz. Her zaman kolay olmayabilir ama çocuğunuzun başarısı bu çabaya değer.

2- Özel Zaman: Her bir çocuğa özel zaman ayırmak gerekiyor. Özel zamanın kuralları şöyle. Bir çalar saat veya kronometreniz olacak ve kuracaksınız. Süre çocuğunuzun yaşına, çocuğunuzun psikolojik durumuna ve aranızdaki anlaşmaya bağlı. Başlangıç için 5 dakika önerildi. 15, 20, 30 dakikada olabilir. Çocuğunuz bu süre diliminde lider olacak. Aktiviteye ya da oyuna o karar verecek, siz sadece sizden yapmasını istediği şeyleri yapacaksınız. Yönlendirme yok, eleştirmek yok, akıl vermek yok, o patron sizde kurallara uyansınız. Siz sadece bol kahkahayı teşvik etmelisiniz, ekstra sıcak olmalı, bol göz kontağı kurmalısınız. Bu yöntem çocuğunuzla aranızda güven ve bağlılık oluşturmak için uygulanıyor. Kendi ve çocuğunuzun programına göre düzenli yapılması tavsiye ediliyor. Yalnız ihtiyaç hissettiğiniz her zaman ek yapabilirsiniz. Özellikle ödev yapmaya oturmadan önce çocuğu güzel mutlu edecek duygularla doldurduğundan, beynin öğrenme bölgesini açıyor ve özellikle tavsiye ediliyor.

Özel zaman için Yasemin’le geliştirdiğimiz yöntem gece o yatınca bir 5 dakika yatağına oturup, onun bana anlattıklarını dinlemek, ertesi günün planını yapmak ve onun isteklerini programa koymak şeklindeydi. Defne ile de benzer bir şey yapıyoruz. Şimdi buna ilave olarak yukarıdaki kurallarla özel zamanı uygulamaya başlayacağım.

Öğrendiklerim benim çok hoşuma gitti, umarım sizin de işinize yarar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...