Defne'nin dersleri ablasininkinden 1 saat sonra basliyor. Dolayisiyla onu okula birakirken arabada ikimiz oluyoruz. Gecen gun okula birakerken, her zamanki gibi icinde kus civiltilari olan sesiyle, bir konu acti.
"Anlamiyorum!", dedi. "Tum masallardan bir ders cikariyorumda Pamuk Prenses'den birsey cikaramadim. Sence vermek istedigi ders ne?".
Himm.., bir dakika dusuneyim diyemeden kendi kendine devam etti. "Sanirim yabancilara kapiyi acmayin demek istiyor. Onu anlayabilirim ama tek bir ders icin mi tum masal? Aslinda, galiba ayni zamanda elmayi yikamadan yemeyin demek istiyor! Zaten bir insan neden yikamadan elma yer ki, cok tehlikeli!".
Kahkahalara boguldum. Ablasinin yaninda daha cok komiklikleri ve bebeksi halleriyle farkli algilandigindan, hemen altini cizdim. "Defne'cim biliyor musun, en az ablan kadar zekisin. Aferin sana ne cok ders cikardin, bu kadarini ben dahi bulamazdim!".
Dikiz aynasindaki goruntusune baktim. Oturmasi diklesti, gulumseyerek dusunceli bir sekilde camdan disari bakiyordu. Kendinle gurur duymasi hemen dis gorunusune yansimisti. Gune guzel baslamak icin, cok guzel bir vesile olmustu Pamuk Prenses.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder