Ah be çocuklar ne yaptınız siz? Niye yorganlarınızı, çarşaflarınızı, tuvalet klozetinin üzerine serdiniz? Ne ilgisi var şimdi pembe battaniyelerle kaplı klozetin, hayaletli evle? Bunun neresi korkunç? Benim sağlık perspektifimden bir hayli korkunç haklısınız. Yarınımı çamaşır yıkayarak geçireceğimi düşündükçe çığlık atasım geliyor…
Hiç sahip olamadığımız çalışma odasına, halen sahip olamıyoruz, sizin oyun odanız da olsun diye! Evin 4 odasından 3'ünü size tahsis etmiş oluyoruz böylece. Tüm kutulardaki oyuncakları, yerlere boca etmişsiniz. Odanızda adım atacak yer kalmamış, dışarı taşmışsınız. Evin içinde hoplayarak dolaşıyoruz.
Kendimize bir tatil keyfi yapmışız. Ateşin karşısında şarap içip, romantikleşmişiz. Yaklaşan 10. yıl dönümümüze istinaden biraz kendimize vakit ayırmak istemişiz. Resim çekeyim demişim. Kavga sesini duymuş, olay yerine koşmuşum. Boynumda kamera, beni çocukları azarlarken gören eşim, boynumda kamerayla dolaşan beni ve battaniye ile kaplı banyo klozetlerini işaret ederek, sürrealist bir romana düşmüş gibi hissettiğini ifade ediyor."Evet", diyorum," Biz garip bir aileyiz, hatta sende elinde koca bir pastayla garaja doğru gidiyorsun?". Kahkahalar atıp garaj kapısının arkasında kayboluyor.
Odama doğru çıkarken, koridorda, resimdeki şirin manzarayla karşılaşıyorum. Aman içim bir eriyor, bir sevinç kaplıyor. Seviyorum sizi be çocuklar! Nasıl güzellikler getiriyorsunuz hayatımıza. …
Ben bu iki resmin arasındaki çelişkiyi ve ikisinin de hayatımda olması gerçeğini seviyorum….
O iki resim aslında yaşadığınız hayatın resimleri iki aşk arasındaki farkı ama aynılığı yansıtıyor içinde bollllllllllllllllllllll aşk var. Aşkınız daim olsun canlarım
YanıtlaSilDoğru hepsi aşk. Çelişki yok aslında!
YanıtlaSil