Bir suredir Yasemin’in 5. doğum günü için heyecanlanıyoruz. 5 bir dönüm yaşı, artık tamamen bebeklikten kurtulduğu, yüzde yüz çocuk olduğu yaş. Bundan sonra hayatının önemli bir bölümünü geçireceği okula, başlayacağı yaş. Bizde bu yaşını unutamayacağı bir partiyle kutlamaya karar verdik.
Parti hazırlıkları her zaman güzel aktivitelere zemin hazırlar. Hatta bana sorarsanız, hazırlıklar partiden daha çok eğlendirir beni. İlk aktivitemiz partiye katılacakları belirlemekti. Yasemin çağırmak istediği tüm arkadaşlarının isimlerini tek tek saydı, ben de uzun bir liste oluşturdum. Bir yandan arkadaşları hakkında, ve onlarla neler paylaştığı üzerine sohbetler yaptık.
Davetiye göndermeden önce belirlememiz gereken önemli bir ayrıntı da partinin yeri ve zamanı. Parti yeri belirlemek de bizim için eğlenceli bir aktiviteye dönüştü. Çünkü kalabalık partimize mekan olarak bir park seçecektik, dolayısıyla parti yerini belirlemek için aklımda olan 3 parkı da ziyaret ettik. Ben parkları parti organizasyonu için incelerken, çocuklarda neşeyle oyuncakları denediler. Peş peşe 3 farklı parka gitmek, onları partinin kendisi kadar eğlendirdi. Sonunda Yasemin ile parti için en uygun parkı seçip, ismini not aldık.
Genelde partinin temasını belirlemek de, davetiye gönderilmeden önce yapılır ama biz bu defa bir turlu temada karar kılamadık. Yasemin her zamanki gibi bir prenses partisi istiyordu. Ona gecen senede prenses partisi yaptığımızı ve artık erkek arkadaşlarının da sıkılabileceğini hatırlattım. Akıllı bıdığım anlayış gösterdi. Dora/Diego partisi fikrimi kararlılıkla reddetti. Bir ortak karara varamayınca, geç kalmamak için, davetiyeleri tema belirlemeden 5. yaş günü daveti olarak gönderdim.
Tema için bize bir alışverişimiz ilham verdi. Çok sevdiğimiz bir markanın okyanus, denizkızı temalı koleksiyonundan kızlar için birer elbise beğenmiştik. Eve gelip elbiseleri denettiğimde o kadar beğendim ki, yaş gününde onları giymelerini teklif ettim. Yasemin sevinçle kabul edince, elbisesinin üzerindeki deniz kabuğu desenlerine bakıp, “ O zaman her şey denizle ilgili olsun, ne dersin, bu bir ‘okyanus eğlencesi’ partisi olsun mu?”, deyince Yasemin’in gözleri parladı.
Temamız belirlendiğinde aklıma ilk gelen şeylerden biri partiye bir denizkızı davet etmekti.Yasemin yıllardır yaş gününe Ariel çağırmamızı ister. 5. yaş gününde bu isteğini karşılama hevesim vardı. Biraz araştırma yaptıktan sonra eşime danıştım. Yasemin in 5. yaş gününün iyi bir fırsat olduğu konusunda oda benimle hemfikir olunca, Yasemin’le paylaştım. Çocuklarla suprizin bağdaşmadığına inanıyorum. Önceden ne kadar çok bilirlerse, karsılaştıklarında o kadar çok zevk alıyorlar. Bende her şeyi önceden mutlaka anlatırım, böylece karsılaştıklarında hazır oluyorlar,beklediğim tepkileri veriyorlar. Bir çok kişiden teklif aldım, web sayfalarını inceledim. Kiminin kostümünü beğenemedim, kiminin profesyonelliğinden kuşku duydum. Sonunda hem tavrıyla, hem web sayfasında anlattıklarıyla beni heyecanlandıran bir gruba rastlamıştım ama onlarda prensip olarak Disney kahramanlarını canlandırmıyorlar, kendi dizaynlarını kullanıyordu. Kendilerine ait denizkızı kahramanları da vardı ama Ariel değildi. Yasemin’in kendini bildi bileli en sevdiği prensesti Ariel. Ariel yerine başka bir denizkızı güldürecek miydi onun yüzünü? Biraz düşündükten sonra ona danışmaya karar verdim. Yaz okulundan aldığımda, arabada “Seninle yaş günün hakkında konuşmamız lazım” dediğimde ayni ciddiyetle “Tabii konuşalım” diye cevap verdi. Evde elemelerim sonucu olan iki Ariel’i ve birde Ariel olmayan denizkızını gösterdim. Yapabildiklerini anlattım. Neden Ariel olmayan denizkızına meyil ettiğimi onun anlayabileceği bir dille açıkladım. “O zaman denizkızı olsun”, dedi. “Ama Ariel olmayacak bu biliyorsun değil mi?” diye anladığından emin olmak istedim. “Anladım, Ariel’in bir suru kız kardeşi var, onlardan biri mi?’ diye sorunca ne kadar ciddi ve akilli cevaplar verse de karsımdakinin halen bir çocuk olduğunu keşfettim. “Hım, evet sanırım onlardan biri” diye cevap verdim yine ciddiyetle. Biraz daha masallar dünyasında yaşasın kızım, zaten gerçek dünyada çok neşeli haberler yok.
Şimdilerde partide çocuklara vereceğimiz hediyeleri hazırlıyoruz. Aslında fikrim her çocuğa birer canlı balık hediye etmekti. Akvaryuma gidip basit bir kapta yaşayabilecek tek balığın beta’lar olduğunu keşfedince ve betaların hayalimdeki sevimli gold fish’lere göre çirkince sayılabilecek balıklar olması nedeniyle ve de gelecek çocukların sayısının 30’a yaklaşması ve benim 30 balığı tek tek kavanozlayıp transferinin yapmamın zorluklarını anlayınca, bu parlak fikrimi şimdilik beklemeye aldım. Onun yerine sallayınca yüzeylerinde deniz yaratıkları yüzen meyve suyu bardakları aldım. Sıcak suya atılınca şişip deniz yaratığı şekli alacak oyunlar aldım. Yasemin bu kadar mi kızlara kolye erkeklere onların seveceği bir şey ve de çikolatalar koymamız lazım deyince koşup bugün onları da temin ettim. Bu çocukların yüzünde gülümseme görmek için yapmayacağım şey var mi? Yok gibi. Simdi Yasemin çok sevdiği ve heyecanlandığı için birlikte dekorasyon malzemelerini almaya gideceğiz. Ben olası bir stresi ortadan kaldırmak için çoktan ön araştırmamı yapıp neler alınacağını belirledim bile. Simdi bir iki şeyde fikrini soracağım ve o alışverişlerini sepete koyacak. Tüm partinin zevkini, parti gününe bırakmak haksizlik olur, o partinin hayaliyle, hazırlıklarıyla, eğlenceyi uzatabildiğimiz kadar uzatmak niyetim.
Çocukların için koşarken koştururken, onlar için bir şeyler hazırlarken bende hep bir duygu oluşur... Acaba çocukken kendi hayallerini süsleyen şeyleri şimdi yapabildiği içinmi bu denli zevk alıyor bu denli ayrıntılara özen gösteriyor diye... Nihayet cevabın soruda zaten var olduğunu gördüm.. İçindeki çocuğu yitirmeden Anne olmak sana o kadar yakışıyorki. Maşallah sana
YanıtlaSil