26 Temmuz 2012

Tatilde Bir Tur




Tatilimizi seçerken ne kadar asıl niyetimiz deniz kenarında herşey dahil bir otelde dinlenebilmek de olsa çevreyi gezip, bilgi sahibi olmadan dönmek olmazdı. Bu nedenle, oraya varır varmaz, oteldeki seyehat acentalarından biriyle konuşup, kendimize bir tur seçtik. Kaldığımız otel iki tatil şehrinin ortasındaydı: San Jose Del Cabo ve Cabo San Lucas. İki şehri ve meşhur kaya oluşumunu görmeden olmazdı. 

Bizi sabah 8' de alıp, önce Cabo San Lucas' a götürdüler. Burası bize, Türkiye' deki tipik tatil şehirlerini hatırlattı. Bodrum' da geziyorduk sanki. Orada, tabanında denizin içini gözlemlemeye olanak veren cam bir bölüm olan, bir tekneye binip, Cortez Denizi ile Pasifik Okyanusu'nun birleştiği noktaya doğru yol aldık. Denizin dibi harika balıklarla doluydu. Mevsim nedeniyle çoktan soğuk denizlere göçmüş, heryıl oraya üremeye gelen gri balinalardan hiç göremedik malesef. Meşhur kaya oluşumu El Archo yu görüp, Aşıklar ve Boşanma sahilleri hakkındaki efsaneleri dinledikden sonra geriye döndük. Kısa bir alışveriş (Bizede kısa gelmiş olabilir. Ben tatil beldesi olsam ençok Türk turist çekmeye çalışırdım, alışverişe düşkünlüğümüz nedeniyle.) molasından sonra tekrar otobüsümüze binip yola koyulduk.

Bir sonraki durağımız ise bir cam fabrikasıydı. Böyle bir gezinin içinde tuhaf duruyor ama gerçekten çok güzeldi. Cam ustaları canlı olarak camdan malzeme yapmayı gösteriyorlardı. Bizim ustamız gerçekten harika bir yetenek ve aileden gelen uzun yıllar eğitimiyle camdan bir pegasusu dakikalar içinde bitirdi. Biz hayranlıkla bu camdan kanatlı atı incelerken, bu defa cam şişirme hakkında bilgi vermeye başladılar. İsteyen herkesinde denemesine izin verdiler. Herkesin ağzına giren üfleme borusuna ve ateşten kor olmuş olan cam parçasına dair ciddi endişelerim olmasına rağmen Yasemin de çok arzu etti ve başarılı bir deneme yaptı. Böylece tatilimizin en çok yeni denemesi yapan üyesi oldu. Eğer gördüklerimin güzelliğine kapılıp resim çekme hevesine kapılmasaydım ve Defne de halen gözleriyle değil elleriyle bakma alışkanlığını bırakmış olsaydı hakikatli bşr alışveriş yapmak isterdik. Tur rehberimiz bir anda herkesi otobüse çağırınca, gene en sona bizim kaldığımızı görüp alelacele camdan bir fil seçtim bize, evimize uğur getirmesini dileyerek…

San Jose Del Cabo' yu Los Cabos' dan daha çok beğendik. Daha otantik, daha eski bir yerleşim yeri idi. Adımımızı atar atmaz birkaç Türk işyerini gördüğümüze şaşırdık. Şehrin içinde yürüyerek yemek yiyeceğimiz otantik restorantımıza ulaştık. Tüm tur beraberce ilk tekilalarımızı kafamıza diktik. Sonrasında tadımlık tekilalar ikram edilmeye devam etti. O sıcakta daha önceki tecrübelerimizi de düşünerek erkenden durdum ben ama şaşırtıcı şekilde güzel ve içimi rahattı tekilaların, sonrasında hiç rahatsızlık vermedi. Yemekler de çok güzeldi.

Otobüse dönüş yolu üzerinde o bölgeye ilk yerleşmelerini sağlayan misyonerlik binasını ziyaret ettik. Ve yine en sonuncu olarak otobüsümüze yerleştik. Bu insanlar zevk almıyorlar mı acaba bu geziden, bu kadar çabuk yerlerine koşuyorlar diye de merak ettik.

Otelimize dönmeden önce ki son durağımız ise bir vaha idi. Gerçekten çölün ortasında bir vaha ilk kez gördüm ve doğanın çok güzel bir hediyesi olduğu düşündüm.

Turumuzun çok yoğun olduğunu söylerken abartmamışım değil mi? Bu kadar şeyi bir kerede yapmak her zaman mümkün olmaz. Turumuzdan memnun, gördüklerimizden mesut, tekilalardan dolayı ise mahmur otelimize geri döndük.










Cabo San Lucas

Cam Fabrikasında






Yemek yediğimiz restorant

San Jose Del Cabo



Çöl ortasında bir vaha.



24 Temmuz 2012

Meksika'da Tatil




Tatilim güzel geçti demem için mutlaka yeni bir şey öğrenmeliyim, hatta yeni bir tat bulmalıyım. Daha önce hiç denemediğim birşeyi de denersem keyfimden yanıma varılmaz. Bu defa ilk kez, bol bol yan gelip kitap okumayı istemiştim. Oldu! Hepsi oldu! 

Eşimin sözünü dinledim bize de vakit ayırmak konusunda. Günü bölümlere ayırdık. Sabahları hepbirlikte Cortes denizinin karşısına geçip uzun kahvaltılar yaptık. 11'den sonra kızları çocuk kulübüne bıraktık. Bu şekilde hem kendi kendimize kalma fırsatımız oldu, hiç tasalanmadan saatlerce kitap okuduk, bölünmeden sohbet ettik, hemde kızlar sabahdan akşama kadar havuzda, sıcak güneşin altında kalmadan yeni kültürü kendi yaşıtları seviyesinde tanımış oldular. İspanyolca çalıştılar,orijinal pinyata yapmayı öğrendiler, yeni arkadaşlıklar kurdular. 

Çocuk kulübü 1' de 2 saatlik bir ara veriyordu, siesta zamanı. Bizde bu arada ailecek yüzüyor, oyunlar oynuyor, sonra öğlen yemeği yiyorduk. Yemekten sonra üstlerini değiştirip tekrar 1 ya da 2 saatliğine kulübe gidip dinleniyorlardı. Bizde bu arada denize nazır kokteyllerimizi yudumlayıp, iştahla kitaplarimizi okuyorduk.
Kulüp 5' de kapandığında, 2 saat kadar havuz, deniz keyfi yapıp, akşam yemeğine hazırlanmaya geçiyorduk. Günden uzun faydalanmak için hep geç vakitlerde yedik yemek. Bu nedenle şovları kaçırdık. Yalnız çok güzel bir Meksika gecesi yaptılar. Onu kaçırmadık, çok güzel bir gece geçirdik. Meksika yemeğinin hasını tattık, şovları izledik. Hatta kızlar pinyata oyununa katıldılar.

Yemeklerden sonra ailecek otelin barına gidiyorduk. Hep canlı müzik vardı barda. Latin ezgilerinde öyle güzel dans ediyorlardı ki, seyretmeye bayılıyorduk. Barda oturma yerleri değil uzanma yerleri vardı. Önce garipsedik ama çabuk adapte olduk. Çevremizdekilere bakıp bizde ailecek uzanmaya başladık üzerlerine.

Bizde Akdenizli renklerinde olduğumuzdan garsonlar sıkça İspanyolca başlıyorlardı konuşmaya. Bir şekilde gırtlak yapımız uygun, aksansız oluyor İspanyolcamız. İlk nezaket konuşmasına İspanyolca katılınca ben, garson hızla devam ediyor konuşmasına, o zaman çaresiz İngilizce lütfen diyorum, şaşırıyorlar. İspanyolca derslerine devam edeyim diye hevesleniyorum. Yasemin' e hamileyken yeni birşey öğrenme hevesine kapılıp Sinan'la biraz ders almıştık. Çok değil bilgimiz ama bir şekilde ikinci gezimizde kurtarıyor bizi Meksika' da. 

Kaldığımız otelde zipline vardı. Hep macera turlarında görür heveslenirim ama korkar mıyım, becerebilir miyim bilemem. Bu küçük ölçekli versiyonunu bulunca, mutlaka denemek istedim. Sinan kuyruk sokumumda hala iyileşmemiş kırıklarımdan dolayı endişelendi. Bense bu sakatlığın beni hayatımdan daha fazla alıkoymasına izin vermek istemiyorum. Eğer takımları giyindiğimde canım acısaydı vazgeçecektim zaten. Acımadı…Böylece Yasemin ve ben ilk kez zipline yapmış olduk, Bu da bizim bu tatil içinde yaşadığımız yeni bir deneyim oldu. Bunun macera turuna da katılınır diye karar verdim. Yani yağmur ormanları üstünde de yapabilirim bunu mesela…Sinan biraz destek verseydi sahil boyunca atada binecektim ben. Daha değil dedi, biraz daha bekle…

Tüm tatilimiz boyunca otelden bir gün dışarı çıktık. Çok yoğun bir tura katıldık. Bir çıkışta görülebilecek her yeri görmeyi başardık. Onu da bir sonraki seferde anlatayım.





Deniz Kızları




Yasemin Zipline da











22 Temmuz 2012

Yaz Tatili

Yapsak mı, gerek var mı derken aniden karar verdik, gene yollara düştük. İyi etmişiz! Yeni şeyler deneme, öğrenme, yeni yerler görme fırsatımız oldu. Bolca dinlendik, yan gelip yattık. Bir esaslı kültür gezisi yaptık. Yasemin'le ben yeni bir macera, deneyim edindik. Meksika kültürünü biraz daha derinden gördük.  Bu seferki yolculuğumuz Meksika Cabo' ya idi.

Cabo çöl ile denizin buluştuğu ilginç bir coğrafyaya sahip.









Kızlar yolculuklarında kullandıkları çantalarını, bir arkadaşlarının doğum günü aktivitesi olarak hazırlamışlardı. Yani renk seçimi ve boyaması onlara ait. Çok da keyifle kullandılar. Oyuncakları, oyunları, minik parfümleri, dudak parlatıcıları, defter, kalem ve kitapları, kendileri seçip yolculuk için hazır ettiler.

Bilgisayarımızı ve telefonumuzu bir hafta boyunca hiç açmadık. Dünyadan kopuk, kendimize buyruk, kendimizle bir başımıza yaşadık. Gene bir an bile nefes alacak vaktimiz olmadı, her dakikası planlı, her dakikası dolu idi. Bugün öyle bir selam vereyim istedim, yaptıklarımızı ise yeni resimlerle,  yarın anlatayım.


12 Temmuz 2012

Sandal Cefası




Doğma,büyüme ve 27 yıl yaşama olarak İstanbul'luyum. Alışkınım yani her köşeden su görmeye, iyot kokusuna. Şimdi son 9 yıldır iç kesimde yaşıyorum. Gittikçe araları açılıyor ama arada su krizim tutar benim. Nefes alamam, deniz görmem lazım, ciğerlerime iyot doldurmam lazım, gözlerimi ufka dikmeliyim…Allah'tan denize yarım saat uzaklıktayız. Kriz anında kendimizi bir deniz kenarına atmamız çok zor olmuyor. Zaten ancak bu duyguyla dayanabilyorum iç kesimde yaşamaya. Uzun bir ara olmuştu ki bu pazar, bu defa göle gidelim dedik.

Bir  yüzen iskelenin üzerinde piknik masası bulduk. Keyfimize değecek yoktu ama yetmedi. Annesi babası Beykoz'lu biri olarak kayığa binmeli, balık tutmalı çocukluk anılarım var benim. İnsan arada kucaklaşmak istiyor geçmişteki anılarıyla, bu nedenle kayık kiralayalım diye tutturdum. Sinan sevmez, yorucu, pis işler ona göre. Beni kırmadı ama kayığı tuttu. Kayığa bineceğiz, ben "Biz Heybeli'' den gireceğim, Orhan Veli'nin şiirlerinden çıkacağım ama ne mümkün. Kayığı kontrol edemiyoruz. Bir akıntı…Bir de girilmemesi gereken bir bölüm var. Rapunzel'in kulesi diyor kızlar ona. Cadı mı yasaklamış nedir, o bölge yasak ama akıntı bizi oraya atmakta sürekli. Küreklerimiz arızalı, kayıkta bir stres, bir mücadele, Sinan kar ten içinde canını dişine taktı, kürek çekiyor, sandalla adeta güreşiyor. Bir kaç güzel dakikamız oldu, bu nedenle güzel karelerimizde var….Ama herhalde bu kayık sefasının en güzel yanı, karaya ulaşabilmekti.

En güzeli parayı ödeyen baba, cefayı çeken o, kızlar dönüp bana, ''Çok teşekkür ederiz anneciğim bu güzel gezi için!", demesinler mi! 



Rapunzelin kulesi
4 güzel deniz kızı
Küçük prens

11 Temmuz 2012

Kitapçı Ziyaretleri


Bizim en sık yaptığımız aktivite, kitapçı ziyaretleri. Ben Yasemin'e okurdum, kardeşine o okuyor... Bakmaya doyamadığım bir manzara.

Tahta Bebekler





Kendi bebeğini kendin yap! 

Sanat Tepsisi


Bu tepsileri bir hobi mağazasında buldum. İster boya yapsınlar, ister boncuk dizaynı ya da oyun hamuru tüm dağınıklık tepsinin içinde kalıyor, kolayca temizleniyor. Rahat ettim...

Şimdi Tiyatro Zamanı



Dolu dolu bir 3 hafta geçirdik!

Şimdi biraz ara…Tiyatro okuluna gidiyorlar bir haftalığına. Evde, arabada hep sahneleyecekleri oyuna hazırlanıyoruz. Değişik bir hafta. Bu hafta müzikal oyuncusu annesiyim. 

Değişiklik güzel…

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...