23 Mayıs 2012

5'e 1 Kala




Defne nin doğumgününe 1 gün kaldı. Her yıl olduğu gibi bu dönemde sevinçli bir telaş içindeyiz. Aylar öncesinden başladığımız, kutlama ile ilgili konuşmalardan biriktirdiğim dilekleri, yerine getirmeye çalışıyorum. Tüm çabam, o yüzün kocaman gülümsemesi üzerine. 

Yarın okulu ile hayvanat bahçesi gezisine katılacağımız için, sınıf içi kutlamasını bugün yaptık. Sınıfa pizza, limonata, çilek ve kap keklerden oluşan bir öğlen yemeği hazırladık.  Kap kekler tıpkı onun istediği gibi çikolata severler için çikolatalı, vanilya severler icin vanilyalı, üzerleri krema kaplı ve üzerlerine rengarenk şekerlemeler serpiştirilmişti. Bu detayların hepsi bana kendisi tarafından bildirildi, eğer yazma bilseydi yazılı da verirdi. Eğer şarkıcı, dansçı, müzisyen olmazsa, kesinlikle organizatör olacak diye tahmin ediyorum. 

Sınıf arkadaşlarına dağıtacağımız parti hediyelerini, haftasonu birlikte hazırladık. Birlikte üretim hattı kurduk. İş bölümünü yaptık. 3 iş ona, 3 iş bana. Sonra arada kaç tane kaldı diye sorup durunca anne, Defne bol bol matematik de yaptı. Hediye paketçiği deyip geçmeyin, çok eğitici oluyor. 






 Hani sadece doğumgünü değil, o gün belirlendikten sonra, o zamana kadar  geçen sürede yaşanan heyecanda çok güzeldir ya. Biz Defne ile bir süredir planlar yaparak, hazırlıklar yaparak, o zamanın keyfini çıkarıyorduk. Bu sabah neşe içinde odama girip, "Hadi bakalım kalkın, Defne'ye iyiki doğdun deme zamanı!" diye girdi. Bir kucak dolusu neşe bu çocuk, beni çok güldürüyor. Daha değil anneciğim deyince suratı soldu biraz ama, "ama…" diye ekledim, 'sınıfta bir ön kutlama var merak etme!" Neşeyle boynuma sarıldı, beyaz yumuk kollarıyla "Teşekkür ederim anne!".  "Ben de teşekkür ederim boncuğum, beni kendine anne seçtiğin için! İyiki varsın, iyiki birlikte böyle güzel kutlamalar yapıyoruz!" 



22 Mayıs 2012

Doğumgünü Partileri

Doğumgünleri ile dolu bir haftasonu geçirdik. Doğumgünü kızlarına hediye seçerken birçok güzel seçenek arasında zorlandım.  Benim çocukluğumda olmayan şeyleri incelemek beni tekrar o küçük yaşlarımdaki heyecanlarıma döndürdü.



Mücevher yapma setleri, deney setleri, günlük yazma takımları, hatta kitap yapma seti var. Birer tane alsam vakit buldukça yapsam diyeceğim, vakit yok! Ben alacağım kızlar yapacak artık.

Partilerden birisi kuş evi temalıydı. Hazırlanmış parçaları birleştirip kuş evlerini yaptık, tabii biz büyükler, minikler de boyadı. Servisin yapıldığı masanın üzerindeki şemsiyeye origamiden yapılmış kuşlar asılmıştı ve çok güzel görünüyorlardı. Konuşmaya dalınca resim çekmeyi ihmal etmişim malesef. Menü oldukça sağlıklı, çiğ sebze ve meyvelerden oluşuyordu. Hatta limonatanın içerisine şeker konmamıştı. Biz sevdik de, minikler suyu tercih etti.  Doğumgünü pastasının üzeri kelebeklerle süslenmiş olarak  doğal temayı tamamlıyordu. Güzel bir doğa partisiydi.




Bir diğer doğumgünü, seramik boyama atölyesinde idi. Sanat her zaman mutluluk verici bizim için...




18 Mayıs 2012

Anneler Günü Ganimetlerim


Anneler Günü'nden önceki cuma sabahı, herşey ters giderken, Defne'nin sınıfından içeri girmemle herşey değişti. Önceden belirtmişlerdi, annelere kahvaltı olacaktı. Tamamen aklımdan çıkmış. İnatlarıyla beni delirten miniğim, hemen şifalı yumuşaklığına döndü. Kahvaltıda beni güzel ağırlamak için elinden geleni yaptı.





Defne'nin minik elleriyle hazırladığı hediyeleri, mücevher kutusu ve bileklik, sabahki karamsarlığımı 'Ben ne şanslı bir insanım!" a döndürdü.




Evde gözlerim nemli, kahvemi yudumlarken, birgün önce arkadaşımın elime tutuşturduğu zarf aklıma geldi. İçinden kendi çektiği fotoğraftan yaptırdığı kartta, anneler günü tebriği çıktı. Tüm çehremi pozitif bir enerji kapladı. Sanatçı, sanat sever, güzellik yaratabilen dostları olmalı insanın...Birkere daha kıymetini bildim arkadaşımın, birden günüm ışıldadı.





Bu keyfi fırsat bilip, eşimin anneler günü hediyesinin ilk denemesini yaptım. Yani telefonuma lens takıp makro çekimler yaptım.



Mutfak setinin üstündeki manzaraya bakıp huzuru yakaladım. Evin her yerinde sık sık görülen, evin kızlarının favori şeyleri, bizler, geçtiğimiz dönemler hakkında da önemli ipuçları taşıyordu. Defne' nin pengueni, Yasemin' in küpeleri, benim telefon lenslerim...


Pazar günü uzun bir yol yapıp, Goldengate Köprüsünü aştık.


Yolculuğumuzun sonunda, güzel bir kutlama vardı.



Sausolito güzel bir İtalyan sahil kasabası.


Güzel arkadaşımın anneler günü hediyesi. İçinden çok şık bir şekerlik çıktı ama, ben paketindeki sanatta takılıyım hala.




Bunlarda Yasemin'imin hediyeleri. Mücevher kutusu onunki de, tesadüf. İçinden kalpler içinde, ''Sen Dünyanın en iyi annesisin", "çok güzelsin."... gibi notlar  vardı. Bayıldım, bayıldım... Hazırladığı kartta digital kopyası olmayan evlilik resmimi kullanmasına bozuldum ama kart çok çok güzeldi, pek birşey diyemedim. Ben ne şanslı bir anneyimden başka...


08 Mayıs 2012

Anneme...



Anneler günü ile ilgili bir yazı yazmak istedim. Öyle anneme özel. Ne yazsam az geldi, ne yazsam yetersiz göründü. Kelimeler yeterli değil, nasıl anlatsam annemize olan şükranımızı dile getirir ki? Hangi kelimelerle anlatırsın annenin fedakarlığına duyduğun minneti. Birde öyle bir duygu ki, alırsın ama hiç borçlu da hissetmezsin ya kendini…Hiç pişmanlık duymazsın karşılığını veremiyorum diye…Senin görevin artık kendi çocuğunadır. Senden aldığını onunda kendi çocuğuna vereceğini bile bile, hiç hesapsız, hiç yüksünmeden verirsin neyin varsa…

Gene kendimden biliyorum basittir ama, teşekkür mutlu eder anne yüreğini…. 40'lı yaşlarıma bir kaç yıl kaldığı halde, her çaresizliğimde anneme koşup sarılmak istediğime göre anneciğim, önce teşekkür ederim ki varsın! 

Beni büyütürken elbette birçok sıkıntıya, yorgunluğa, zahmete katlandın ama benim o çocuk gözlerimde bile minnet duyduğum, gece altımı ıslattığımda sevgiyle çarşaflarımı değiştirdiğin için, birşeyi tutamayıp düşürüp, döktüğümde, hiç bağırmadığın için, teşekkür ederim. 

Türk filmleri gerçekmiş dedirten bir hayat hikayen olduğu halde, hiç pes etmeyip, defalarca, en gururlu şekilde ayakta kaldığın için ve benim hayatımda en önemli dersi "Herşeye rağmen bir çözüm bulmam lazım, başaracağım!" ı bana öğrettiğin için,hem teşekkür ederim, hem de minnetarım. 

Ne olursa olsun hayatı seven, hep neşeli, hep çocukça mutlu, herkes adına mutlu, hiç kimseyi kıskanmayan, hiç tanımadığı birilerine ait, kocaman güzel bir ev gördüğünde içindekiler huzur ve sağlıkla oturabilsin, keyfini çıkarabilsin diye dua edecek kadar yüce gönüllü, hep mütevazi,  gördüğüm nadir gerçekten iyi insanlardan biri olduğun için teşekkür ederim. Çünkü benim hayatta iyiliğe olan inancımda, en büyük umudumsun. 

Geçen gün izlediğimiz filmde, çocukların annesi öldüğü için üzülüp üzülüp boynuma sarılan Defne'nin bana, "Anne sen hiç ölme, beni sakın bırakma dediğinde benim söz verdiğim gibi, sende bana söz verir misin anne? Beni sakın bırakma, olur mu anne?

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...