26 Nisan 2012

Kendim İçin




Günlük işler içerisinde kendimi ihmal etme eğilimim var. Eşim önce kendin için birşey yap, sonra işlere başla diye öğütler sık sık. Sözünü dinledim. Akşamları bulaşıkları yıkamadan geçtim, onlarla televizyon keyfi yaptım. Herkesi yatırdıktan sonra bende dinlenmeye çekildim. Sabah ortalığı toplamadan önce yürüyüşe çıktım, ya da bir arkadaşım aradığında işim var demedim, çıktım buluştum. Hatta aylar sonra maniküre gittim. 

Sonuç: İçimde bir garip huzur, mutluluk, ama ev darmadağınık, yiyecekleri günlük alıp tüketiyoruz. Dün akşam kahvaltı ettik. Tatil yazılarıma başladım, sonunu getiremedim. Defne'nin doğumgünü hazırlığını ihmal etmişim haftasonuna yer bulamadım. Yasemin'in okulu için söz verdiği şeyler son dakikaya kaldı. Gene de içimde bir sıcak huzur, herşeyi yoluna koyacağıma dair bir inanç var. Tatilden sonra bir tatile ihtiyacım vardı! Tavsiye ederim, böyle de oluyormuş,

19 Nisan 2012

Yasemin'den Bir Tarif



Kremalı çileği, tatlı alternatifi olarak sıkça kullanıyorum. Yasemin buna muz da ekleyerek, kendi spesiyalitesi ilan etti. Şimdi arada beslenme çantalarına tatlı olarak ilave ediyorum. Öğlen yemeğinde bir avuç meyve yiyeceklerini bilerek içim rahat ediyor.

18 Nisan 2012

Yolculuk



Telefonumda çektiğim resimlerin, nerede çekildiğini görmek istediğimde, bana harita üzerinde gösteriyor. Kelimenin tam anlamıyla yol - culuk oldu bu seferki, çoğu zaman yoldaydık, ertesi gün nerede kalcağımızı bilmeden, bir sonraki gün ne yapacağımıza,  ancak bir önceki gece karar vererek. Sanırım 2 çocuk, benim sağlık durumum ve eşimin tatilin son günlerinde geçirdiği ağır soğuk algınlığı göz önüne alınırsa, sıkı yolcularız diyebilirim. 

Kızların yolculuğu çok iyi. Öyle alıştılar sanırım. Tesadüfen, San Diego'da kaldığımız otelde, kendi mahallemizden bir aileyle karşılaştık. Dönüşte uğramayı düşündüşümüz yerleri söyleyince, kendi çocuklarının dayanamayacağını, sıkılacaklarını söyledi. Kızları ilgili tutma yöntemimi söyleyince çok hoşuna gitti. Her bir varış noktası için ilgi çekici bir noktayı, macera haline sokuyorum. Mesela Hearst Castle ilgilerini çekecek bir yer değil ama, "Çok, çok zengin bir adamın evini görmek ister misiniz? Eskiden olsaydı kral olurdu, onun için kendine bir saray yaptırmış. Hiç bir sarayın içini merak ediyor musunuz, görmek ister misiniz?",  diyorum. Bahçesinde aslanlar, ayılar, zürafalar gezermiş, yol şöyleymiş, böyleymiş….derken, bir hayli merak uyandırıyorum. Sonrası kolay, birlikte karar verilmiş bir gezi yeri orası artık, amacımız ortak, hepimiz gezmek istiyoruz, ondan sonrası "Kaç saat kaldı? Geldik mi?". O saatleri geçirirken de saatlerce, oturdukları yerde, oyuncakları ile oynadılar. Kimi zaman elektronik oyuncakları ile, kimi zaman dvd seyrederek ama çokca ellerindeki birkaç oyuncakla kurdukları hayal dünyaları ile…Tabii hep tok tutuyoruz, sevdikleri yiyeceklerle şımartıyoruz ve verdiğimiz aralarda bir koşup enerji atmalarını sağlıyoruz. 

Durduğumuz yerlerle ilgili ayrıntılı düşüncelerimi yazacağım ama, şimdi genel anlamda    aklımda kalan iki şeyi paylaşmak istiyorum:

Otelde kaldığımız süre içerisinde birkaç kere büyük restorantında, açık büfede kahvaltı ettik. Otelin büfesini alınca, ailecek verdiğimiz para ile, iyi bir akşam yemeği de yenebilir. Yani yediğiniz yemeğe iyi bir fiyat ödüyorsunuz. Büfede tabağıma yemek alırken, hoş bir Amerikalı anne oğullarına "Lütfen sadece yiyebileceğiniz kadar tabaklarınıza yiyecek alın, fazlası ziyan olacak." diyordu. Hemen ilgimi çekti, dönüp inceledim. Görgü böyle birşey işte diye düşündüm, masamıza dönünce, düşüncelerimi eşimle paylaşırken, o da aynen görgü diye yorumladı. Herşeyi tabağına doldurup, ziyan eden, çocuğun alıp alıp ziyan etmesini seyreden anneleri ya da babaları gerçekten anlayamıyorum. Ne kadar ödersen, öde, israf güzel birşey değil ve bunu heryerde çocuğuna göstermen, öğretmen ve uygulaman gerekir. Nerede elindekileri değerlendiren, atmayı ilk çözüm olarak görmeyen, düşünceli tüketici anneler görsem, benim gözümde ayrı bir saygınlıkları vardır. Çünkü çevresine ve dünyaya saygılıdır, daha olgun, yaşamın farkında, dolu yaşamış insanlardır. Görmüş ve geçirmişlerdir. 

Diğer bir notum ise Sea World'den. Arktik beyaz balinaları izliyoruz. Abartılı bir Amerikalı anne, 10'lu yaşlarında çocuklarınla o anı paylaşırken, ne aptal bir balina bu, ne yapıyor öyle diye kahkalarla gülerken, çok akıllı bir görüntü çizmiyordu. Birden Yasemin'in kadına kızgın bakışlarını gördüm " Aptal değil, sadece sırtını kaşıyor!" dedi:) Hayvanlara duydugu saygı ve koruma isteği için gene onunla çok gurur duydum. Olgunluk ve akıl kesinlikle kaç yıl yaşadığınla değil, hayatı ne kadar derinden kavrayabildiğin ile ilgili. 

Bunlar bu yolculuğun felsefik içerikli noktaları idi. Detaylar gelecek…

14 Nisan 2012

Son Durak: Monterey

Burada son bir kez denizi icimize cekip, ic bolgelere dogru sapiyoruz. 2 saatlik bir yolculuktan sonra, yasasin cigliklariyla evimize ulastik.

Tatilin detaylari onumuzdeki hafta!

Arkadakiler Mutlu

Onlar luna parkta oyuncaklara binmis olduklarini hayal edip kollarini havaya kaldirip ciglik atiyorlar.

Donuste

Muhtesem bir dogal guzelligi olan bati yakasinin sahilden giden otobani 1 uzerinden geri donuyoruz. Yol bir yanindan taslar dokulen dagi, diger yanda denize dogru ucurumu, keskin virajlari ile beni urkutuyor.

Mr. Hearst' un Konuklari

Artik muzelestirilmis evin cok begendigim gorevlilerinden biri Defne'ye, sen Greta Garbo olabilirdin, Yase'ye de, sende Dolares Del Rio. Mr. Hearst'un unlu konuklari olurmus.Hadi simdi burada guneslenin diyor. Bizimkiler bu firsati kacirmiyor.

13 Nisan 2012

12 Nisan 2012

Ayriliyoruz

>
>
> Defne Mr. Squicky'le sehre veda ediyor. Mr. Squicky ailemize Sea World'de katildi. Happy Feet'in kucuklugu. O zamandan beri Defne hic ayrilmadi, heryere bizimle geliyor, yemek yiyor, alistik ona.
>

Gule Gule San Diego

Cok iyi davrandi bu sehir bize. Gezmesi kolay, neseli ve guzel bir sehir. Gene doneriz umarim.

11 Nisan 2012

Sorf Tahtalari

Resim cektirmek bile guzel.

Kaliforniya Kizlari

Her firsatta belli ediyorlar kendilerini. Annecim iki adim otede fok baliklari, yakinlarda bunlari yemeyi cok seven kopek baliklari diyorum, olsun diyorlar.. Buyuyunce sorfcu olacaklarmis. Dayan yuregim dayan...

La Jolla

Allah nazarlardan saklasin. 12 yil arayla ikinci gelisim. Kalbim yine burada kaldi.

Sea World'e Ne Gerek Var?

Burada dogal ortamlarinda onlari izlemek varken. ...

Bu kumsal cocuklar girebilsin diye dalgakiranla cevrilmis ama fok baliklari burayi pek sevmis. Ozel koruma altindalar isterseniz kist deyin...

Skyfari

Eger yurumekten yorulursaniz, rehberli ya da rehbersiz otobus turlarini da kullandiysaniz, geriye hayvanat bahcesini havadan kesfetmek kaliyor. 40 numarali teleferikte onu da yapiyoruz.

En Cok Ne Hosumuza Gitti

Butun gun enerjimizin son damlasina kadar gezip, nihayet aksamin 9'una dogru kendimizi bir restauranta attigimizda konusuyoruz. Bugun en cok ne hosunuza gitti?
Sinan ve Defne keci besleme bolumunu en cok sevmisler. Yasemin ve ben ise artik Defne'nin tukenip gezemedigi aksam saatlerinde, son bir caba ile bir bolumu daha kesfe ciktigimizda, boz ayilarin birbiriyle gureslerine tanik olmayi, gunun en hosumuza giden bolumu sectik.

Hayvan Sevgisi

Iki gundur hayvanlarla birlikteyiz. Bir gun okyanus hayvanlarini izledik, ogrendik, diger gun geride kalan ne varsa. Cocuk ruhuna hayvanlarla birlikte olmak kadar iyi gelen birsey yok bence.

06 Nisan 2012

Maraton

Büyük bir maratondan çıktım. En son dün gece Defne' nin bahar şovu ve bu sabahki yumurta avı ve ensonda tatil hazırlıkları ile maratonun bu bölümü kapandı. Şimdi bahar tatiline giren kızlarımızı gezmeye götürüyoruz.

Defne' nin bahar şovu harikaydı, rock yıdızı olmuşlardı ve hakkını fazlasıyla verdiler. Bizi çok eğlendirdiler, hele Defne ortalığı salladı, çok tebrik aldı. 

Şimdi yeni birşey deneyeceğim ve tatilden direk telefonumla çektiğim resimleri burada paylaşacağım. Bakalım hoşunuza gidecek mi...







04 Nisan 2012

Güvenilirlik



"Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol." 
Mevlana Celaleddin Rumi


Biz müze sonrası, Defne ile yemek yerken, Yasemin'de okulda babasıyla buluşmuştu öğlen yemeği için. Çok özel bir sebebi vardı bu yemeğin. Kızım, sınıfında güvenilirlik ödülüne layık görülmüştü. 

Birçok okulda güzel ahlaka özendirici yöntemler uygulanılıyor. Yasemin'in okulunda her 6 haftada bir, yeni bir karakter özelliği ele alınıyor, üzerinde konuşuluyor ve öğretmen çocukları izliyor. Her o karaktere yönelik örnek bir davranış sergilediklerinde, isimlerini yazıp bir kavanoza koyuyor. Sonra bu kavanozdaki isimlerden seçim yapılıyor. Kazanan çocuklar, öğlen aileleri ve öğretmenleriyle özel bir bölümde, özel bir öğlen yemeği yiyorlar, sertifika alıyorlar, öğretmenleri ve okul müdürü tarafından tebrik ediliyorlar. Ben Defne'nin gezisinde görevli olduğum için, Yasemin babasını davet etti. Babası Yasemin'in seçtiği bir yemeği alıp, tüm yoğunluğu arasında, bir nefeslik zaman yaratıp, kızıyla yemek yedi. Öyle ya, ne kadar çalışsanız, o yemeğin yerini dolduracak güzellikte birşey üretemezsiniz. Çocuğunuz için çok güzel bir an yarattınız ve aldığı ödüle ne kadar layık olduğunu, ne kadar önemsediğinizi gösterdiniz.

Yasemin'i sabah özel günü için süslerken, bir yandan onunla küçük bir konuşma yaptım. Ona bu güzel yemeği kaçırdığıma çok üzüldüğümü, birlikte bunu mutlaka telafi edeceğimizi, onunla çok fazla gurur duyduğumu anlattım. Böyle bir çocuk olduğu için mutlu olduğumu, "güvenilirlik'' in bir insanda olması gereken en önemli özellik olduğunu ve başka hiçbir karakter özelliğine bu kadar önem vermediğimi söyledim. 

Ne kadar eğlenceli olursa olsun, ben sözüne güvenemediğim insanın yanında rahat edemiyorum, bir şekilde mesafeli kalmayı tercih ediyorum. Bu nedenle çocuklarımda da, en çok önem verdiğim  özelliklerden birisi dürüstlük.  Bazen durup, düşündüğüm, dünya hiç öyle bir yer değil, malesef ki dürüstlük değil ne kadar iyi yalan söyleyebilme kabiliyetinin kişileri bir yerlere getirdiğini gördükçe, hata mı yapıyorum acaba diyorum ama….Çocuklarımın yalan söylemesi beni üzer, bizim ailemizde buna yer yok, her seferinde emin oluyorum.

Düşündükçe, bu konu hakkında ne çok söyleyeceğimin olduğunu farkettim. Belki başka bir yazıda…

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...