03 Mart 2011

Aslında Çok Zenginiz


Taşınmak için yapmam gereken bir sürü iş var ama çalışırken kafamdan düşünceler dolup taşıyor. Yok, yazmam lazım yoksa bu ağırlıkla çalışamam. Hani gene zor bir zaman ya, kendimi hayata dikkatle bakmaya zorluyorum, şanslı olduğum şeylerin altını çiziyorum, hayatımdaki bir dolu pozitifliklerin..Aklıma eşimin anlattığı bir hikaye geliyor…

Eşim yıllar önce, Sakıp Sabancı’nın konuk olduğu bir programı izliyor. Kendisini tanımam tabii ama medyadan gördüğüm kadarıyla çok severdim, Allah rahmet eylesin, nur içinde yatırsın. Programın sunucusu, Sakıp Ağa’ya iş hayatı, başarıları hakkında bir sürü soru soruyor. Sakıp Ağa gururla anlatıyor, muhteşem başarı öyküsünü, varoluş destanını…Sunucu sonra, “Özel hayatiniz?”, diyor. O anda Sakıp Sabancı’nın omuzları düşüyor, öne katlanıyor, hıçkırıklarla, “iflas, iflas, iflas….” , diyor. Biliyorsunuz akraba evliliğinden olan çocukları sağlıklı değildi. Anne baba çocuklarını oldukları gibi sevseler de, yinede onların yaşadıkları zorluklara, problemlere katlanamazlar. İşte bütün zenginliğine, başarısına rağmen, çocuklarına istediğini veremiyordu..Sağlıklı bir hayat!

Ne zaman maddi bir kayba uğrasak, zarar yapsak, ya da istediğimiz maddi hedeflere ulaşamadığımızdan canımız sıkılsa, gözlerim çocuklarıma ilişir, bu hikayeyi hatırlarım. Hemen derin bir nefes alır, “Canım biz aslında çok zenginiz!” der, çocuklarımızı gösteririm. “Yapabileceğimiz en büyük serveti yaptık, paha biçilmez iki tane sağlıklı çocuğumuz var!”.

Şimdi söyleyin bana! Karun’un hazinesi getirseler, bir tekini verir miyim? O zaman, ben, ondan da zenginim!

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...