29 Ocak 2010

Prenses ve Kurbağa

4 kişilik aile olarak ilk sinema günümüzü yaptık geçenlerde. Defne’nin nasıl duracağı konusunda tedirgindik, çok yorgunmuş uyuya kaldı. Onun dışında her şey çok güzeldi.

Bildiğim kadarıyla Disney’in ilk Afrika kökenli prensesi. Bildiğimiz Prenses ve Kurbağa masalının değişik bir yorumu. New Orleans kültürü ile harmanlanmış, müzikleri, yemekleri ve görüntüleri ile çocuklara ve hatta bize, anne, babalara, renkli bir şölen. Çocuklarınızın değişik tatlara, müziklere ve kültürlere açık olmasını istiyorsanız, bu film çok güzel bir fırsat.

Her Şey Bu Öpücük İçin


Çok kızgınım! 3 yaşına gelmesine 4 ay kaldı şunun şurasında. İnat ediyor çişini altına yapıyor. Yasemin’de çok kolay bir geçiş yapmıştık, büyük ablalara özenmişti, bu kendi ablasına bile özenmedi. Kendime de kızıyorum, işi gücü bırakıp bir hafta kendimi bu işe adayamadığım, her yarim saatte bir tuvalete koşturamadığım için. Yaseminde gerekmemişti, bunda da gerekmeseydi keşke.

Birde uyumuyor. Okulda uyuyor, uykusu var her halinden belli, bana iki kere sut çıkarttırıyor yukarı, kakasını yapıyor, temizletiyor. Yukarı aşağı mekik dokuyorum, her iş bekliyor, en az 1 saat onun öğlen uykusuyla uğraşıyorum, sonuç gene başarısız, uyumuyor.

Yetmiyormuş gibi birde uyuduğunu sandığım vakitte tüm çekmecelerini boşaltmış gene. Halbuki tertemiz yıkayıp katladım ben onları. Misler gibi kızıma, layık olsun diye.Sabahtan tertemiz süpürüp havalandırdım odasını. Ona en iyisinden çarşaflar alıp serdim, odası prenseslere layık olsun diye. Yarim saatte savaş alanına döndürmüş bile.

Çok kızgınım. Hırsla kucağıma aldım, yatağına fırlatırcasına koymak için. Ama, teni tenime değince yumuşacık… Of şu mis gibi yanaklar yok mu? Şu ensesine bir öpücük kondurayım. Oh!....İşte her şey bu öpücük için!

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...