22 Ocak 2009

Büyüyorlar


Kahvemin üzerine ilave ettiğim süte bakıyordum. Soğuk süt, fazladan ısınmış suya değince sağa sola hareketlerle ama kahveye de karışmadan dönmeye başladı. Fırtına sırasındaki gökyüzü gibi diye düşündüm. Tıpkı benim yüreğim gibi. Defne 2 yas bunalımlarına girmek için tamda anneannesini Türkiye’ye uğurladığımız, onsuz hayatımıza alışmaya çalıştığımız donemi seçmişti. Kahvaltı sonuna kadar o kadar fazla patlama yaşadı ki beni de ümitsizliğe sürükledi. İsyan ettim Allah”ım benimde düzgün ve sakin bir hayatim olacak mi diye? Büyük bebeğim Yasemin, “Anne Defne büyümüş!” diye bağırdığında tam bu umutsuzluk içindeydim.

Silkinerek başımı cevirdim. “Ne demek istiyorsun?” dedim. O, suratında koca bir gülümseme, gözlerinde masum ışıltılar, “Baksana!” dedi. İki eliyle kardeşinin ellerini yakalamıştı. "Artık ellerini tutarken", belini büktü, “böyle yapmıyorum, düz durunca da elleri bana yetişiyor! Neredeyse benim boyumda!!!” Ben asıl onun bunları keşfedecek, yorumlayacak yaşa geldiğine şaşarak “Büyümüş mü?” dedim. Yüzü kararsızlıkla bulandı, hemen toparlayıp “ Aferin benim akıllı kızıma Defne’miz büyüdü tabii!” dedim, onun coşkusuna katılarak. “Yakında sana arkadaş olacak.” Yakında sizde bana arkadaş olacaksınız diye düşündüm içimden.

Bunu bir işaret olarak aldım. Ümitsizliğe kapıldığım anda, Allah bana bir işaret göndermişti iste. “Büyüyorlar” diyordu, “Hepsine, her şeye değiyor….”

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...