15 Ekim 2008

Evdeki Çocuk Köşeleri




Bu projeme ilham kaynağı, “Portakal Ağacı”nda gördüğüm, bu konuyla ilgili yazı oldu. Bloğun sahibesi çok güzel bir oyun köşesi düzenlemişti. Bizim de her çocuklu evdeki gibi çeşitli oyun köşelerimiz mevcuttu ama eklemek, yapmak istediğim bir iki değişiklik için motivasyon oldu gördüğüm güzel görüntüler. Bizim oyun köşelerimizin gün boyu iki yaramaz tarafından bolca kullanıldığı resimlerde de belli oluyor.



Minikler sürekli odalarında kalmak istemiyorlar tabii, bu nedenle yaşama alanında da onlara köşe ayırmak gerekiyor. Bizim yaşama alanımızın en aydınlık, en hoş manzaralı köşesini onlara ayırdim. Camın önüne oturduklarında bahçede oturuyorlar gibiler. Dışarıda onlara ilham verecek çok güzellik var. Camın önünde duran küçük masaları uzun zamandır oradaydı. Duvarına bir pano yerleştirdim, böylece sanat konusunda çok üretken büyük kızımın eserlerini sergilemek için yeni bir köşemiz daha oldu. Sınıfta işledikleri konular değiştikçe panoda değişiyor, böylece sınıfta son yaptıklarını bir kere daha gözden geçirme şansı oluyor.Haftalık ders programına da yine bu panoya yer ayırdim. Önceden hazırlık yapmamız gerekiyor mu diye bakıyoruz, ya da en o hafta sınıfta yaptıkları hakkında sohbet etmek istediğimde konuya nereden başlayacağımı biliyorum.

Masanın altına kocaman bir oyuncak sepeti aldım. İçindeki oyuncakları düzenli olarak odalarındaki diğer oyuncaklarla değiştirmeyi planlıyorum ki bir sure sonra sıkılıp bir köşeye bıraktıkları oyuncakların yerini yenileri alsın.


Yaptığım bir diğer ilave ise, okuma köşesi. Yasemin’in odasında geniş bir okuma bolumu var, ama aşağıda da bir tane olması gerektiğine karar verdim. Küçük bir sepet de kitaplar için aldım. O köşede bir çocuk koltuğu birde bu sepet dolusu kitaplar var. Kitaplarda devir daim olacak. Gündeme göre kitapların konularını seçiyorum. Sonbahar gelirken sonbahar konulu kitaplar olacak, doğanın değişimini, hayvanların kış uykusuna hazırlanmasını , cadılar bayramını konu alana kitaplar. Kışında kar, Noel, yeni yıl konulu olanlar gibi….


Bu iki köşe şimdilik oldukça ilgi görüyor. Onları oturup kitap karıştırırken görmek, yaptıkları resimlerin asılmalarını talep etmeleri, oyuncaklarına vakit ayırmalari beni sevindiriyor. Bu iki köşe onlara gelişme imkanı bana da biraz olsun nefes alma imkanı(dürüst olalım kendilerini 20 dakikadan fazla oyalayamıyorlar) sağlıyor.


Yasemin ve Defne daha bebekken, hareket etmeden önceki zamanlarında yine içlerine oturtabileceğim ve etrafında bir temele bağlı oyuncaklardan oluşan iki set (exersaucer ve jumperoo) edinmiştim. İki kata da yerleştirmiştim. Mutfakta çalışırken birine, kendi odamı toparlarken diğerine yerleştiriyordum. Onlar biraz oyalanırken bende yapabildiğim kadar ev isi çıkarmaya çalışıyordum. Birde içine oturabilecekleri küçük bir oturak(bumbo) ya da yatarak oynayabilecekleri bebek cimnastigi denilen setten vardı, onları da diğer odaları toparlarken kullanıyordum.

13 Ekim 2008

Bir kitap: İlk Ramazan Bayramım

Bayram öncesi yaptığım bir kesif beni çok heyecanlandırdı. Scholastic kitaplarının listesinde “My First Ramadan” (İlk Ramazan Bayramım) isimli kitabi görünce çok mutlu oldum. Burada, her yerde bir sürü “My First Christmas” (İlk Noel’im) kitapları görüp hep özenirdim. Bu kitabi görünce, hem destek vermek, hem de çocuklarım için iyi bir eğitim aracı edinmek adına sipariş ettim. İnsan konuyu ne kadar iyi bilirse bilsin, bir minik beyine nasıl aktarmalı konusunda yardıma ihtiyaç duyuyor. Bu kitap yardımıma yetişti. Yasemin’e okudum; develer, çöller, namaz kılan insanlar ilginç geldi ona. Bundan böyle, her yıl, zamanı gelince, okumayı düşünüyorum.

09 Ekim 2008

Ramazan Bayramını Kutladık


Bu Ramazan son yılların en anlamlı Ramazan ayıydı bizim için. Annem burada ve oruç tutuyordu. Dolayısıyla tüm ayı iftar sofraları hazırlayarak, iftar davetlerine katılarak geçirdik. Bol bol dua ettik herkes için, herkesin mutluluğu için. Çocukların bu ortamı teneffüs etmesi benim için çok önemliydi. Bilinçli olmasa da hafızalarında kalacak, bir gün hiçbir şey bilmeseler bile, nedenini anlamasalar bile, hurma onlara güzel şeyler hatırlatacak, sevecekler, aksam sofrasına getirilen çayın görüntüsü aile sıcaklığıni hissettirecek. Çocuklarım için boyle güzel anlar yaratmak istiyorum. Ne de olsa hiçbir gün bize vaat edilmiş değil. Yarin olmayabilirim, bugünü onlar için kalıcı olacak anlarla değerlendirmek istiyorum.

Her bayramda, toplu bir şekilde bayramlaşmak için, bir araya geliyoruz. Çocukların aklında bu özel günlerin hoş kalması için, şeker bayramında hediye dağıtılması geleneğini de uygulamak adına, bir şeyler yapmak istedim. Oyun grubu arkadaşlarımızla birlikte, içinde çikolata, boyama kalemi, çıkartma, balon bulunan küçük hediye paketleri hazırladık. Sevineceklerini düşünmüştüm, ama bu kadar eğleneceklerini tahmin edememiştim. Onlar için gerçek bir bayram havasıydı, hepimize sıçradı.

Çocuklarım olduktan sonra, her özel günü daha bir coşkuyla kutlar oldum. Çocuklarımın gelenek ve göreneklerine sahip çıkmasını öğretmeyi, anneliğin asli görevlerinden sayıyorum. Neticede biz anneler eğitiyoruz toplumun bireylerini. Yıllar önce babamın hatıra defterime yazdığı gibi “Ne ekersen onu biçersin.” Güzel yarinlar istiyorsak, o günleri yaratacak güzel çocuklar yetiştirmeliyiz.

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...