29 Ocak 2008

Aşure



Bir tasla iki kus vurmak herkesi mutlu eder, bende Defne'nin dis bugdayinda asure yapmaya karar verince boyle hissettim. Kizi olan asure pisirmeliymis, asure ayindayiz, eh Defne' nin dis bugdayi icin icinde bugday olan bir yiyecek gerekiyordu. (Tarif portakal agacindan, cok guzel oluyor.)Ben asurenin bir gece once baslayan macerasini, ertesi gun oglen saatlerine dogru bitirmeye calisirken, Yasemin sen ne yapiyorsun anne diye mutfaga girince, bu tasla bir kac kus daha vurabilecegime karar verdim.

Anne bu kadar uzun mutfakda kalinca bunalan kizima, bir mutfak tecrubesi daha kazandirabilirdim. Sonra cogunlukla uzakdan bakdigi bilip bilmedigi bir suru malzeme giriyordu bu yemegin icine. Anne bu yemekleri mutfak tartisinda olcuyordu, bilimde vardi yani. Ustelik bu yemegin arkasinda cok guzel bir masal da vardi. Kac kus oldu?

Yasemin'le tek tek malzemeleri ayirip tartarken, tadabileceklerini ona tattirdim. O kayisilarin tadina doyamazken, ben Nuh Tufani'ni anlattim. Nasil simdi o gunu hatirlamak icin ve bugunumuze tesekkur icin ayni yemegi pisirdigimizi soyledim. Gunumuze tesekkur kisminda duygulanip, goz yaslarima hakim olamayinca, neden uzuldun diye soran kizima, sevincden de aglanabilecegini anlattim. Yuzume de bu degisik isimli degisik yemege bakdigi gibi bakdi ve agzina bir kayisi daha atti.

23 Ocak 2008

Diş Buğdayı


Hep soyledigim gibi, bu cok da kolay olmayan omrumuzde hicbir kutlamayi, guzel anlar yaratma sansini geri ceviremem. Her bir ozel gunun degerini bilmek isterim. Yilbasini, sevgililer gununu hatta noeli bile sevincle kutlayan ben, ayni heyecani atalarimizin binlerce yillik guzelim geleneklerine gostermezsem, kendimi onlara ihanet etmis gibi hissederim. Geleneklerimizi yavrularima gecirmeyerek zinciri bozamam, onlari en degerli miraslarindan mahrum birakamam. Yavrularimin her bir gelisiminin sevinci beni asip tastiginda imdadima yetisen geleneklerimiz, sevincimi dostlarimla paylasmak icin firsat sagliyor. Hayatin, izin verirsek, duyarsizca olacak akisina aralar vererek, her bir gelisimin onemini ve degerini idrak etmemize yardimci oluyor. Bebegimizin yirmisini, kirkini kutladik. Atalarimiza gore ve takip edersek bilime gore de bu onemli iki tarihden sonra bebegin en onemli gelisimlerinden biri disleri. Dun Defne’nin cikan ilk dislerini kutlamak icin dostlarimizi davet ettik.

Dostlarimiz sadece sevincimizi paylasmakla kalmayip, bize yeni mutluluklar getirdiler. Ailemizden uzak olmanin verdigi eksikligi varliklariyla doldurmakla kalmayip, hem soframiza katkilari hem de Defne’ye hediyeleriyle bizi simsicak sarmaladilar. Yapsak mi yapabilir miyiz telasi iyiki yapmisiz sevincine donusdu.

Defne’nin dis bugdayi yemegi her zaman bildigimizden farkliydi. Ben bildigimiz tatli versiyonu yerine asure yapmaya karar verince, Berrin Ablamiz, Konya usulu olan tuzlu versiyonunu yapmayi onerdi. Kenevirli, hashasli, cevizli olan bu versiyon, hem cok hosumuza gitti, hem de bana Defne’nin gelecekdeki hayatinin bu guzel karisimdan olusan lezzetli yemek gibi olacagi konusunda haberler veriyormus gibi geldi, en azindan oyle diledim.

Defne’ nin cok yonlu ve yetenekli biri olacagini simdiden hissediyorum. Onune cesitli meslek gruplarini temsil eden rengarenk esyalar kondugunda, hemen birine saldirmak yerine, once uzun uzun dusundu. Elini teker teker uzerlerinde gezdirip hissetti. Sonunda cep telefonunda karar kildi. Is dunyasini ya da babasi gibi cep telefonu istasyonu planlayan bir muhendisi simgeler diye secmisdim cep telefonunu. Sag elinde cep telefonu, sol elinde de boyama kalemi vardi. Belki hobi olarak da resim yapar diye hayal ettim. Biz basindan bugdayi dokup dualar ederken onun icin, o da kitaba yapismisdi. Okuyacak, o da anne baba gibi kitabi cok sevecek diye gecirdim sevinerek icimden. Insan nasil da yavrularina herseyin en iyisini yakistiriyor. Keske tum insan evlatlari icin herseyi pozitif gorebilsek. Ne guzel bir dunya verirdik cocuklarimiza.

Defne dun gece guzel uyudu. Gunlerce gozlerinde yas olarak bekleyen disler gorununce buyuk bir kutlamaya yeni oyuncaklara sebep olmuslardi. Butun bu guzellikler ve sevgi seli hos bir rehavet yaratti onda. Bebegi rehavete surukleyen sevinc anneyi sarhos eder. Anne de guzel uyudu.

16 Ocak 2008

Yagmurlu Gunlerde



Gecen yilin onemli olaylarini bitirdigime gore simdi yaptigimiz diger gunluk mutluluklara gecebilirim. Kis aylari, soguk, yagmurlu gunleri ve uzun geceleri ile biraz agir ilerlerken oyuncaklar ve oyunlar gittikce daha az ilgi ceker hale burunmeye basladi. Bir yandan bunalan kizimin kendi oyuncak ve oyun alani disindaki bolgelere saldirilarina karsi koymaya calisirken, bir yandan da ne yapsamda vakitlerini daha eglenceli ve faydali gecirseler diye kafa yoruyorum.

Gene ust uste bardakdan bosanircasina yagmur yagdigi gunlerden birinde, evin icinde oyalayamadigim kuzuma, biraz camdan disari bakmasini ve bana yagmur sarkimizi soylemesini istedim. Birlikde su taneciklerinin yere ve cama carparak etrafa sicramasini izlerken, birden aklima geldi, “Disari cikmak ister misin?” dedim. “Simdi mi?” , dedi sasirarak. “Tabii neden olmasin, hem yeni semsiyeni denemis oluruz.”

Hemen yagmurluk, yagmur cizmeleri, kalin kiyafet ve semsiyeden olusan yagmur malzemelerimizi toparladik. O, nese icinde yagmurun altinda oynarken, bende kucuk kizimla kapidan izledim. Kafamda tasarlamaya basladigim yeni album sayfamiz icin bir suru yeni resim toplamayi ihmal etmeyerek.

Gecen Yilin Son Haberleri


Yeni yilin ilk gunleri hizla geciyor. Bense kafamda gecen yilin son gunlerini hala bitiremedim. Yani size noel partisini, Noel Baba"yla bulusmalarimizi ve Turk usulu yeni yil partimizi anlatmadan.

Noel partisi klasikdi. Cocuklara once yemek yedirildi. Tabii yine ozenli sofralar kurulmusdu. Sonrasinda Mickey Mause’in noel macerasini izlediler. Kurabiye suslediler ve yediler. Anne ve babalara hazirladiklari el yapimi kahve fincanlarini hediye ettiler. Sirayla agacin altindan kitap hediyelerini sectiler. Noel Baba gec kalinca, doyasiya parkda oynadilar. Noel Baba’yi sevincle karsilayip sirayla kucakladilar. Yasemin’e sira geldiginde merakla ne konusacak diye bekledim. Ingilizcesi yetecek miydi? Onceden ipucu vermisdim dayanamayip. “Ne istedigini soracak, prenses dersin belki ?” dedim. Oysa o, noel babanin cantasinda herkese dagittigi noel sekerlerini gormusdu. Ne istiyorsun deyince ingilizce “Seker!” diye bagirdi. Sekerini alinca rahatlayarak bana kostu. “Tebrikler”, dedim, Noel Baba’yla bilincli ilk karsilasman cok basarili gecti.

Yasemin’in ilk kucaklasmasi degildi Noel Baba’yla. Henuz 4 aylik bir bebekken Noel Baba kiliginda alisveris merkezinde kurulan Noel Baba kosesine goturup, resimlerini cektirmisdim. Simdi sira Defne’deydi. Babamiz adil olmaya calisarak Defne’ninde tek basina resmi olmali dedi. Biran dusunup, “Olmaz, Yasemin’in hevesini kirmaya degmez, o ablasi varliginda dogdu, resimleri de birlikde olacak!” Iki melegim benim icin en guzel tabloyu olusturuyor. Yine de babanin uyarisi aklimda, elimdeki kamerayla, caktirmadan birer de tekli fotograflarini cekdim.

Yeni yili ise buradaki Turk derneginin duzenledigi yilbasi yemeginde kutladik. Bazi arkadaslarimizin onerisinin tersine, cocuklarimi yanimda istedim ve pisman olmamak icin dua ettim. Evet, masada oturmadilar, evet sahnede kosturdular, evet ben kucagimda bir bebekle, soguk bir yemek yedim ve Yasemin’i gozlerimle surekli takip ederken, kimseyle goz kontagi kuramadim. Karsiliginda ise kizimla karsilikli gobek attim, baba kiz sahnede dans ederken bende bebegime sarilip dondum. Sahnenin ortasinda karsilasinca hepimiz kucaklasdik, ailecek dans ettik. Yasemin ilk kez ciftli dansla tanisdi. Ilk kez dans etti. Yasemin neseyle arkadaslariyla kosturuken, Defne’ninde uyumasini bilen anne baba birlikde en uzun danslarini ettiler. Yeni yila hepbirlikde simsiki sarilarak girdik. Gecirdigimiz en guzel yilbasi aksamiydi.

03 Ocak 2008

Bowling Partisi




Gecen yilin son gunlerini, Yasemin icin yeni bir aktivite ile tamamladik. Okullarinin Aralik ayi gezisi bir bowling salonunaydi.

Gitmeden once yazin oynarlar diye aldigim tahta bowling setinde bir iki atis gosterip, basitce ne yapacaklarini anlattim. Asil kurallari ise gezide ogrendi. Bence oyunun teknik kurallarindan daha onemli kurallari; sirasini beklemek, baskalarinin atislarini izlemek ve onlari yureklendirmek, basarilarini da el saklatarak ya da sarilarak kutlamakdi.

Yasemin'in grubundaki cocuklardan biri utangacdi, oynamak istemedi. Diger ikiside ilk iki turdan sonra baska seylerle ilgilenmeye basladilar. Yasemin'se tam kendisinden bekledigim gibi davrandi ve arkadaslarinin yerinede oynamaya devam ederek tum turlari bitirdi. Hesaplarima gore, o agir topu 1,5 saat icinde 100'e yakin kez yuvarladi. Her atistan sonra ciglik cigliga zipladi ve atisini kutladi. Bu saf sevinciyle herkese de bir nese kaynagi oldu.

Yasitlariyla bir arada fiziksel aktifitelerini gozledigimde, bir kez daha fiziksel sporlara yatkinligini ve bu konuya egilinmesi gerektigine karar verdim. Yasemin guclu, yasina gore sevdigi seye oldukca konsantre olabilen, cok aktif bir cocuk.

Isterim ki cocuklarim, basarinin ne keyifli bir sey oldugunu, takim calismasinin guzelligini, arkadaslarinin basarilarini kutlama, sevinclerini paylasma heyecanini, basarisizligin kotu birsey olmadigini, bu nedenle benimsenmesi gerektigini, dogrulari onlar sayesinde buldugumuzu, nihayetinde asil basarisizligin hic denememek oldugunu, bilsin. Butun bunlari onlarin anlayabilecegi sekile donusturme firsatini verdigi icin boyle takim oyunu organizasyonlarinin iyi firsatlar oldugunu dusunuyorum.

01 Ocak 2008

Ayin Sozu

Yaklasik 7 yaslarinda kiziniz baskalarinin neleri oldugunla ilgilenmeye baslayacak. Ona daha ziyade baskalarinin ne olduguna dikkat etmesini ogretin.


"Mother to Daughter : Shared Wisdom from the Heart" kitabindan.

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...