25 Ekim 2007

Cadilar Bayramina Hazirlaniyoruz

Bu mevsimin en sevdigim ayi Ekim. Bir kere sonbahar daha cok taze. Doga henuz bozulmamis, sadece renk degistirmis. Cevreyi sari, turuncu, kirmizi renkler sarmis, simsicak yapmis. Ustelik en renkli kutlamalardan birine hazirlaniyoruz, Cadilar Bayrami! Bu bayramin on hazirliklari da renkli, bu nedenle eglencesi ortami uzunca bir sure sariyor. Kim ne derse desin, ben bu ozel kutlamalara bayiliyorum.Bu tarz kutlamalar pazarlama stratejisi olabilir ama ben gonullu bir katilimciyim. Bu kapali havalarda, ozellikle biz annelere, bol aktivite imkani yaratiyor.


Kutlamanin ilk ayagi dekorasyon icin balkabagi secmek. Bu nedenle ay boyunca heryerde balkabagi tarlalari renkli aktivitelerle hizmet veriyorlar. Biz, Yasemin dogdu dogali, her sene buranin en cok ragbet goren balkabagi tarlalarindan "Joan's Pumpkin Patch" e gidiyoruz. Bu sene, Yasemin'in okulu oraya bir gezi duzenledi. Benim Yasemin'i tek basina gondermeye gonlum el vermediginden, Sinan'da beni iki cocukla yalniz gonderemediginden, okul gezisine hep birlikde katildik. Boylece geleneksel 3. aile balkabagi tarlasi gezimize, bu yil bir fazla uyeyle katilmis olduk. Evet, Defne'nin ilk cadilar bayrami.


Gruplari giriste sirayla alip, rehber esliginde tur yapiyorlar. Ilk durak bal kabagi tarlasi. Burada yuzlerce kabak icinden kendi kabaginizi seciyorsunuz. Sonra keci ve tavuklarin bulundugu ikinci bir bolgeye geciliyor. Boylece minikler hayvanlarla yakinlasip onlara yem verebiliyorlar. Yasemin, bu sene cok cesurdu, bardak dibindeki yemlere ulasamayan keciye yardim icin, yemleri eline dokdu ve direk besledi. Ucuncu bolum cocuklara sosyal bilgi vermek, geziye ogretici bir katki saglamak icin, saman yiginlarindan olusan minik bir konferans kosesiydi. Konferans Old Mc Donalds sarkisiyla acildi:) Yediklerimizin toprakdan geldiginden bahsedildi, danslar edildi, yiyeceklerimizin nereden geldigini anlatan bir sarki ile bitti. Minik tur bittiginde ogle saati gelmisdi. Piknik kosesinde yemekler sabirsizlikla yenilip, serbest oyun alanina gecildi.


Serbest alanda yuzlerce balkabagi, minik bir acik hava muzesi ve resim cektirmek icin bir dolu firsat vardi. Kucuk bir ciflik kosesi ve su pompalari unutulmamisdi. Tipik Amerikan kalesinden bir labirent de vardi.Gecen yillarda traktor turu, at turu gibi turlar da vardi. Defne'yi babasiyla basbasa birakip, Yaseminin sinif arkadasi Leena ile birlikde alandaki her bir aktiviteyi denedik. Hersey denendikden sonra, son bir kez balkabagi tarlasinin icine ailecek daldik. Baba kiz tarla icinde kosturdular. Tarlanin, canli renklerle olusturdugu guzel goruntulere, bakmaya doyamadik. Her guzel sey gibi bu gezinin de bitmesi gerekiyordu, ama son bir aile resmiyle animiz olumsuzlesdi. Kabaklarimizi toparlayip, evimize dogru yollandik. Sira kabaklari suslemede.

Ogrenme Oyunu VSmile


Itiraf ediyorum, bu konuda geri kalmisim. Yasina uygun aktiviteler, geziler, kitaplar, oyuncaklar derken, teknolojik gelismeleri kacirmisim. Bu nedenle Yasemin'e 3. yas gununde bir video oyunu gelince sasirdim. "O daha 3 yasinda, yemegini ustune dokmeden yiyemiyor, joystick mi kontrol edecek " diye dusundum, yanilmisim.Ben soru isaretleriyle bakarken, o pembeli morlu oyun kutusuna sarilmis, benim bilgisayarim oldu diye dolasiyordu.

VSmile, Viacom sirketinin 3 ile 7 yas arasi cocuklar icin hazirladigi ogretici oyunlar sistemi.On yargili baslamisdim ama sonra gidip hosuna gidebilecek 3 oyun daha aldim. Bir kere inanilmaz guzel kontrol edebiliyor oyunu.Iki elini ayni anda farkli iki is icin kullanmayi ogrendi. Dieogo ile gorsem tanimiycagim hayvanlari kurtarmaya gidiyorlar. "Annecim bak 4 chinchilla kurtardik" diyor. Degisik neden sonuc iliskilerinin farkina variyor. Sagi solu, oku takip etmeyi, yerine gore alet edavat secmeyi ogrendi hizlica bir sekilde. Oyunlarin okuma yazma ogrenmeyle ilgili bolumleride var, biz simdilik hizlica geciyoruz. Yinede bazi yerlerde kelimelerin goruntulerini ezberlemis bile, gorur gormez taniyor, "pencil" diye bagiriyor.

Bize oyunu hediye eden arkadasimdan aldigim bilgiye gore, bu oyunun ilk nesli mikrofon icermiyormus. Bazi oyunlar ilk nesle gore ve daha az interaktif. Mikrofonlularda oyuna sesle de katki yapilabiliyor. Biz en cok Diego'yu seviyoruz. Dora'ya sonradan mikrofon katkisi yaptiklari icin Diego kadar eglenceli degil bence. Kucuk denizkizi ise, ilk nesil bir oyun oldugu icin digerlerinin yaninda oldukca sade kaliyor, yinede karaktere hayranligi yuzunden Yasemin'in ilgisini cekiyor. Eger oyunlari almayi dusunurseniz ben yeni cikan oyunlardan almanizi tavsiye ederim.

Yasemin herzaman fiziksel aktiviteye yakin bir cocuk oldugundan, onu uzun sure sabit tutacak seylere cok baglanmiyor, buna da baglanmayacak biliyordum. Yinede ilk iki gun sabah uyanip, gece yatana kadar basindan ayrilmayinca, biraz korktum. Ustelik oyunun ambalaji uzerindeki baska oyunlarin varligini da kesfetmis, bana bir suru siparis verdi. Iki gunun sonunda ben yavas yavas saat limiti koyma programlari yaparken, oynamiycam artik dedi, simdi de sadece biz oyuna katilarsak oynuyor. Bu anlamda birlikde yapabilecegimiz guzel bir aktivite haline geldi bizim icin. Eger elektronik oyunlara ilginiz de varsa, cocugunuza keyifle birseyler ogretme firsatiniz olacak demekdir.

17 Ekim 2007

Bebekle Oynanacak Oyunlar




Yasemin ile bebek oyunlari oynayisimiz uzerinden cok da zaman gecmedi aslinda ama Defne ile simdi yeniden baslarken, ona ne tur oyunlar yaptirabilecegimi toparlamam gerekdi.. Buldugum oyunlar icinde bizim sevdiklerimizi paylasmak istedim.
Parent Center'dan bir oyun. Yuz ustu zaman gecirmesini saglayarak boyun kaslarini guclendiriyor ve donme hareketlerine baslangic sagliyor. Yere bir havlu sererek bebeginizi yuz ustu yatiriyorsunuz ve havlunun iki ucundan tutarak, yavasca iki yana yuvarliyorsunuz. Web sayfasinda her seferinde oops-a-daisy soylenebilecegi belirlenmis. Ben bazen dustu dustu Defne dustu diyorum. Ayni oyunu sirt ustu yatarkende oynuyoruz.
Yasemin'i Gymboree'ye goturdugum zamanlardan bir oyun. Gene bir yuz ustu calismasi. Sirt ustu yatip bacaklarinizi dik bir sekilde havaya kaldirip, dizlerden kiriyorsunuz. Bacaklarin uzerine bebeginizi guzelce yerlestirip yavasca ileri geri, ya da iki yana salliyorsunuz. Benim tekerlemem, "Uctu uctu Defne'm uctu!"
Bildigimiz klasik fis fis kayikci oyununu iki cocugumda cok seviyor.
Gene parent center'dan buldugum ayaklarini kesfetmesi icin bir oyun. Her bir ayak parmagina sirayla dokunarak su tekerlemeyi soylemek. "This little piggy went to market, this little piggy had roast beef, this little piggie had none,this little piggy went wee wee wee all the way home." Ikinci bir dile kulaga asinaligi olsun diyorsaniz bu tekerlemeyi soyleyebilir, ya da bizim klasik buraya bir kus konmus tekerlemesini kullanabilirsiniz.
Ellerin kesfi icin gene bizim klasik buraya bir kus konmus oyunu.
Vucudunu kesfetmesi icin gidiklama oyunu. Ozellikle boynunun altindan ve ayaklarindan gidiklanmaya bayiliyor bizimki.
Ayak ustunde ata bindirmek, onun oturmasini ve sonra da ayaga kalkmasini saglayacak karin kaslarinin guclendirilmesi icin iyi bir egzersiz.
Kollarini bilek ustunden tutarak hafifce cekerek oturur pozisyona getirmek, sonra ayaga kaldirmak. "Your Baby's First Year" adli kitapdan bir tavsiye.Defne bayiliyor.

Buyukce bir top (pilates topu gibi) ustune sirt ustu yatirip ileri geri hafifce sallamak, gobek kaslari icin iyi bir oyun. Bu oyunu da Gymboree'de ogrenmisdim.

15 Ekim 2007

Bebegim Kati Gidaya Basladi


Defne'm, pamugum benim. Ruhuma kadifenin tendeki etkisini yapiyor. Minigim hizla buyuyor. Dort aylik kontrolunde, doktoru, basini dik tutabildigini ve yemege de ilgisi oldugunu gorunce, kati gidaya baslayabilecegimizi belirtti. Kural bir yemek kasigi kati mamayi, sivi mama ya da anne sutu ile sulandirarak uygun bir kasikla vermek. Eger dogusdan gelen dil itme refleksi halen yok olmadiysa verdigimiz mama geriye cikiyor. Bu durumda, iki hafta bekleyerek tekrar denememiz gerekiyor. Eger mamanin yarisindan azi geriye donerse refleksi yok olmus demek ve bir suru resim cekip albume koyabiliriz.


Simdilik sadece pirinc, yulaf ve arpa mamasi yiyebiliyor. Genelde pirincle baslaniyor ama ben Yasemin'de yasadigimiz kabizlik probleminden korktugum ve de pirincin tadina alisinca yulafi sevmeyecegini bildigimden (Yasemin'de ve cevremdeki bebeklerde boyle oldu.), yulafla basladim. Hem severek yiyor, hem de kabizlik yok.


Doktorumuz alti aylik oluncaya kadar baska birsey vermememizi istedi. Zaten sadece anne mamasi ile besleniyor olsaydi, anne sutunun azalmamasi icin katiya da alti aylikda baslanacakdi. Defne zaten anne sutu ve mamayi birlikde aldigi icin, simdiden baslayabilir. Erken baslamanin alisma kolayligi sagladigini bildigimden ben biran once baslamayi uygun gordum.


Yemek yemesi kesinlikle ablasina benzemiyor. Daha ilk denemede oldukca basariliydi. Yemek yerken goz goze geldigimizde gulumsemesi de olmasa, hemen hemen hic akitmayacak mamasini.


Doktor, kati mamayi, ilk hafta yalnizca gunde bir kere ogleden sonra, aksam uykusundan saatler once vermemi istemisdi. Boylece hem sabah saatlerinde bol olan anne sutunden yararlanacak, hem de olasi bir mide rahatsizligi gece uykusunu etkilemeyecekdi. Artik iyice alisdigindan oglene yakin ve aksam yatmadan bir saat once olmak uzere iki ogunde yiyor mamasini. Boylece onemli bir gelisim surecini tamamlamis oldu Defne. Allah agzinin tadini hep bol etsin bebegim.

07 Ekim 2007

Bir Pazar Gunu Kacamagi


Bugun ailecek bir kacamak yaptik. Kacamak diyorum cunku ilk plan, biriken bir dolu isimizden ve alisverisimizden, yapabildigimiz kadarini yapmakdi. Alisverise cikmadan once, ben Defne'yi doyururken, Yasemin babasi ile bahce sulamaya cikdi. Biraz sonra israrla bizi de disari cagirdilar, yazdan kalan bu guzel gunu degerlendirmek uzere. Bir sure sessizce gunesin altinda oturup, Yasemin'in sulama hortumundan ucusan su taneciklerinin olusturdugu, minik renk kusaklarina bakdik ve hipnotize olduk. Cunku birden herseyi oldugu gibi birakip, parka gitmeye karar verdik. Evet ,sanirim Yasemin bizi hipnotize etti, cok da iyi etti.


Parkda Yasemin'in en sevdigi oyuncaklarin bulundugu tarafa, agaclarin altina piknik battaniyemizi serip, yerlestik. Babanin bizim icin oglen yemegi olarak hazirladigi elma, havuc, meyveli yogurt ve cikolatadan olusan yiyeceklerimizi cikarirken, Yasemin parkda ilk turunu atti. Cok ac oldugumuzdan, hemen herseyi buyuk bir istahla yedik. Baba ile Defne dinlenirken, Yasemin beni parka surukledi.


Inanilmasi zor cocuklarin buyume hizina. Daha gectigimiz bahar, Yasemin'i ayni parkda, her tarafi korumali bebek salincaginda salliyordum. Bugun, sadece 5-6 ay sonra, buyuk cocuk salincaklarinda, cogunlukla kendi basina sallandi. Bagimsizligini hizla kazaniyor benim dik basli kucugum. Bu, arkada birden avaz avaza bagirmaya baslayan ise, daha dunyaya bile gelmemisti o zamanlar.


Babayla cabucak nobetleri degistiriyoruz. Simdi ben Defne' yi doyururken, baba kiz acildi parkin derinliklerine. Uzakdan bir sure izledim onlari keyifle. Yasemin tirmanma demirlerinde maymun oldu, atladi demirden demire, sonra kuma konsantre oldu, yetmedi dumduz yatti kumun ustune, kum oldu. Bir yandan zorlanirken onun bu herseyi buyuk bir heyecanla sonuna kadar kucaklamasina, bir yandan keybetmesin bu onu ozel yapan karakteristiklerini istiyorum. Hayati hep doyasiya yasasin ve kendisini mutlu etsin.


Kucagimdaki mutluluk paketinin karni doydu, ic giciklatici seslerle beni sohbete cagiriyor. Battaniyenin ustune yatirip, boynunu nefesimle gidikliyorum. Cok guluyor. Yanina uzaniyorum, anne kiz uzun sure sohbet ediyoruz. Tam Defne'nin israrlarina dayanamayip, burnumuzu birbirine degdirerek, burun selami oyunu oynarken, kucuk abla ve baba geliyor. Abla artik cok yorulmus. Yine de, beraberce sallanmak isteyen yeni arkadasini kiramiyor ve yine, yeniden bol kahkahali bir oyun basliyor. Bir yandan gulumseyerek onlari izlerken, diger yandan Defne' yi gidiklamaya devam ediyoruz. Taa ki yedigimiz havuc ve elmalar midemizi avutmaya yetmeyene kadar. Bol soslu bir spagetti hayali kurup, alelacele toparlaniyoruz.

03 Ekim 2007

Iki Cocuk Annesi Olmak


"Sen beni sevmiyorsun artik" diyor, "beni istemedin!" gozunde koca yaslarla suzme gozlum. "Hayir birtanem istemedigim sen degilsin, kardesinin ayagina basmani istemiyorum, sevmedigim sen degilsin, hareketin. " O israr ediyor icli icli aglayarak ve de merdivenlerden odasina dogru yollanarak "Hayir istemiyorsun beni."

Ayaga kalkmak istiyorum, aksam yemegine kavusmus dugme gozlum basini cevirip bana bakiyor ve gene titreyerek donup yemegine devam ediyor. Caresiz gozyaslarim suzuluyor yanaklarimdan. Cok sevmenin, cok cabalamanin yetersiz oldugu zamanlar oluyor. Ayni zamanda iki ayri yerde olamiyorum. Ilk kez capkin erkekleri anlar gibi mi oluyorum ne? Ikisinide seviyorum ama ikisini birden mutlu etmek imkansiz. Yasemin'e sarilip opucukler kondururken, goz goze geldigimde kocaman gulen ufakliga gizlice gulucukler gonderiyorum sik sik. Oteki gorse cildiracak, ben ona aidim cunku, en azindan o an.

Dugme gozlum aksam saatlerinde ve gece uykusuna gecene kadar benden baska kimseye gitmiyor, cildirisiya agliyor. Ben yemegin son hazirliklarini yaparken babasinin kucaginda gozunu kirpmadan beni izliyor. Heleki beni goremesin, saatlerce ic gecirecek kadar agliyor. Suzme gozlum ise mutsuz, annesi yapsin istiyor herseyini. Firtinali aksam yemekleri yiyoruz, kucagimda Defne, diger elimle Yasemin'e yemek yedirmeye calisirken. Uzunca zaman harcayarak pisirdigim yemekleri hap gibi yutarak yiyorum. Yemek sofrasini toplamadan kosmaya basliyorum, Defne'nin banyo zamani icin. "Biliyorum suzme gozlum senide benim yikamami istiyorsun, ama Defne'nin uyumasi gerek o daha cok kucuk, seni baba yikayacak, ben mutlaka senin odana gelecegim ama hele Defne uyusun."

Defne uyumuyor, en azindan yatakda...Kollarimda iyi. Icerden suzme gozlum bagiriyor, "Hayir ben annemi istiyorum, anne yatiracak beni!" "Annen gelemez, Defne' yi uyutuyor, anla artik!". Iste yine yanaklarim islaniyor, bende orada olmak istiyorum, deli gibi istiyorum. "Hadi uyu artik dugme gozlu, uyu.." Ic gecirip yanagini gogsume dayiyor, oyle huzurluki ben onunlayim diye. Yatagina yatiriyorum, evet uyuyacak gibi. Parmak uclarimda odadan cikip, kosarak giriyorum, suzme gozlumun odasina, yuzune kocaman bir gulucuk yayiliyor, "Annem geldi!" "Geldim tabii." "Bak simdi sana hangi masali anlaticam, sen Sincap Tasemin'in kardesinin olmasi oykusunu biliyor musun?" Icerden Defne'nin aglama sesi geliyor. Suzme gozlumun yuzu soluyor. "Annem sen cok iyi bir ablasin. Eminim bana git annecim, Defne aglamasin diyeceksin." Kocaman bir yurekle, soylemesini istedigim sozleri soyluyor. " Ama ben bekliycem gene gel, bana masal anlat!" "Tamam bebegim soz!"

Defne sakinlesir sakinlesmez geri kosuyorum, suzme gozlum yine uyuyakalmis beni beklerken. Ustunu ortup kokluyorum, ama onun haberi yok. "Bebegim diyorum icimden anlaticam sana masali, eger bir gun bekleyebilirsen. Umarim masal dinlemek istemeyecek kadar buyumus olmazsin."

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...